ÇERPENE
Erdi mi dumanlı başların göklere mutlu musun bensiz Elazığ?
Döndü mü gün geceye, Açıldı mı Agop’un meyhanesi Dizildi mi sıraya Hovardalar? Çatalkaya Kuş gözü Dipsiz göl Yaşıyor mu bağrında, yarından umutlu mudur Aşin? İri Güllü Namı değer Beyaz Hayriye hanım Çıkabiliyorlar mı Kayabaşına? Mektupları taşıyor mu Telgrafçı Akif Okuyabiliyor mu Demircilerin Sıtkı efendi deli gönlünce hoyrat? Arap baba Fet Ahmet Ankuzu baba Memnun mu senden? Türkü yakan kaldı mı eskisi gibi? İT yokuşu dar mıdır yine Okunuyor mu manilerin Biliyor mu gençler Elazığ dikini? Saray yolunda giden kız açtı mı yüzünü Yağız atı saldılar mı tarladaki kazuktan? Köğengin ellerinde çimiyorlar mı çocuklar Yetişiyor mu Hafız Osman öğeler? Konsun tabaklara mum, olsun ergenler sıra insin davula tokmak başlasın çayda çıra diyebiliyor musun? Hüsen dayı nasıl, Topal eşeğiyle iniyor mu Mezraya? İcra eden var mı sazı sözü, Süzülüyor mu dimaklardan ‘’Ben Harput’tan Çıktım indim bağlara mazranın altında düştüm ağlara türküsü? Aşina mıdır insanlar Bizim bağın kıracına? Hayali meşk olan kaldı mı yurdum da yoksa iyice Araplaştınız mı? diye sorup çekip gitti ÇERPENE! Nur içinde yatsın. Yaşasın Hüseyni fikirler Canına kurt düşsün Yezidin! |