ŞİİRLERİMDEKİ HÜZÜNBütün şiirlerimi kaplamışsa hep hüzün Sanmayın hepsi benden, hepsi benim kederim, Gizli bir derdi vardır, mahzun bakan her yüzün, Derdini paylaşırım, kendime dert ederim... Bir hüzün âleminde gezerim diyar diyar. Öksüz bir çocuk, ya da kimsesiz bir ihtiyar, Görkemli bir yaşamdan kalmış metruk konaklar, Hangisine rastlasam, hüzünlenir, giderim... Annesiz yavru kedi, tekmelenen aç köpek, Dalından kopartılıp, yere atılmış çiçek, Ya da, kanadı kırık, uçamayan bir böcek Bilmem bana ne derler, ben onlara ne derim... Her hıçkırık, her feryat, hüznüme hüzün katar, Evsiz sokak çocuğu, benim gönlümde yatar. Her çaresizin kalbi, benim kalbimde atar, Ben, onlarla yaşarım, hüzün, benim kaderim. Veremesem de, bütün açlara aşlarını, Elimden gelen, yalnız, silip göz yaşlarını Bir sıcak sevgi ile, okşamak başlarını... Onlar yanarken ben de, duman duman tüterim. Ben, onları görüp de, şöyle bakıp geçersem, Sigaramı, onları düşünmeden içersem, Bunca dertli dost varken, ben gülmeyi seçersem Hüzün bitirmez beni, ben o zaman biterim... Ünal Beşkese |
Sanki
Her mihnet kabulüm
Gün eksilmesin penceremden
der gibisiniz.
Atomlara ayrılmış ve evrene dağılmış gibi bir hissiyat, sahibine yük getirir.
Bu insan modelidir.
İnsan modeli budur.
Çok saygımla Üstadım