BEKLENEN SEVGİLİYE, BÖLÜM 2
Yıllarca şiirler yazdım beklenen sevgiliye.
Beklemek güzeldi! Şimdi yıllarca beklediğim ve uğruna onca şiirler yazdığım beklenen sevgili geldi ve korkusuzca karşımda duruyor. Duruyor da; Aramızda duran zaman ve geç kalmışlıklar. Yanılgılar, yanlış zamanlarda yanlış insanlara verilen sözler. Ve yanlış boşlukları dolduran fakat yıllardır yüreğindeki boşluğu dolduramamış bizler… Şimdi yılların hesabını bir anda görüp, hangi yaraları kapatmaya, hangi yokluğumuzu doldurmayı başarabileceğiz. Onu bilmem ama, benim buna hiç mi hiç gücüm yok. Son gücümü sadece yıllarca incinmiş yüreğimi ayakta tutabilmek için kullandım. Benden geriye ne kaldı bilmem. En ufak bir esintide savrulacak ruhum, yeni bir fırtınaya yelken açacak kadar güçlü değil... Sen daha çok masumsun büyük yürekli küçük adam. Bunca acıdan geçmiş bir kadının sevgisi ancak sızlatır yüreğini. Ben bile kabıma sığamazken, coşkun ırmaklar gibi çağlayıp dururken fakat, bunu hiç kimseye hissettirmeden içime akıttığım göz yaşlarıyla seller biriktiren ben, ancak hüzünlendiririm yüreğini. Yol yakınken dön, kır dümeni.. ‘’Bizi o limana çıkaramazsın…’’ Ben! Gizli düşlerin ve kimseye söylenmemiş masalların kadını. Düşümde iki kişiyim evet, sadece sen ve ben. Fakat gerçekte yüreğimde yer yok başka bir sevgiliye. Çünkü ya bir olmayı göze alacaksın ya da yok olmayı! Yok olmayı göze alamıyorsan bir de olamazsın. Ve ben yok hükmündeyim zaten, yani anlayacağın adamım, durum oldukça ümitsiz... Ve umudun olmadığı yerde hiçbir çiçek yeşermez... Sen en iyisi çiçeğini kalbinde, evinde büyüt... Benden sana hayır gelmez... Özlem SABA |