Alâmet-i Fârika
Bilir misin ne demek
bir ömür boyu üstünde ayak izleri dolu bir beden giymek? Sen hiç bir gölgeye sarılıp bekledin mi gecelerce Hani ayazın gecenin karası gibi gözlerine vurduğu kımıldayan yaprakların bile durduğu vakitte son sigara için uzanırken ellerin sırılsıklam kibrite tükürülen kan gibi en güzel anıların döküldü mü yollara? Yollar ki; her gece bir sarhoşun ayağında sürüklenmiş kum gibi zerre zerre iliklenmiş geceye şarap şişeleri ellerine mühürlenmiş menekşe sokak lambaları kilitlenmiş, gözlerine kelepçe. Sen bilemezsin beni, geceleri, yolları sevda gibi ben de senin bananelerindenim, göremezsin üzerinde tepinirken o yollar, geceler hep benim izmarit sandığın küfürlü bir ağızdan düşen ha söndü ha sönen işte o benim yüreğim. Bağrımda farika ayak izlerin üzerine basıpta geçtiğin benim. |