Huzur Makamı
Sırlar açılır perde perde,
Sabahın seher vaktinde. Gönül huzur makamında. Yeryüzü boyun bükmüş , Gökyüzü serenatta. Beyaz bir kelebek ve sıcacık bir kelam... Es-selam , Es-Selam... Hep aynı saati vurur zaman. Göklerden gelen esintinin serinliği . İki şafak hasretinden yanarak kavuşur. Minareler üstünde uçar güvercinler, Sıyrılıp suretinden. Dinlersen hissedersin Alıp verdiği her nefesi, alnındaki serinliği. Bilinmez hangi hastalığın reçetesi. El-Medet, Ya-Medet... Ya Derman, Ya Samet... Zerreden küreye tutuşmuş her bir hasret. Hüzme hüzme dökülüyor vücut libasım. Beyaz bir kelebek, Titreyip duruyor göğsümün üzerinde. Yüreğim secdede serçe. Karanlığın diline ışık tek hece. Ya Hayy... Kendimi kaybettim rahmetinin derinliğinde. Cemreler bir bir, düşüyor yüreğime. Göğüs kafesimin içi bir okyanus, Konuşup duruyor kendi dilinde. İçimin Hira’ sına akıyorum Yol yok oldu, yolcu da. Düğümler çözülüyor perde perde. Dilimde besmele kırıkları, Gökkuşakları bir inip bir yükseliyor. Alıp götürüyor susamışlığım Kalbimi iliştirdim bir köşesine Akıyor içine içine... |