Giderken...
İnsan,
Giderken geride bıraktıklarına yanar hep Bir tek, Ölüme giderken yandığı kendisidir. Bitmez bir yangın yeridir ölüm, Hele şerefsizken ölürsen! İnsan denen varlık, Bilmecedir hem başka gözlerde, Hem kendi gözünde... Ta ki ölüm gözlere çökende ayıkır, Çözer tüm bilmeceleri ama nafile Zaman kalmamıştır kendini dinlemeye hele ki dinletmeye... Giderken ölümdür dedik zor olan Her gidiş ölüm olarak bilinir Aslında her gidiş ölüm değildir ölümden bir nüktedir biline... Bilinede giden gittiğiyle övüne... Kalan?! Ya kalana ne olacak Kalmakta bir gidiştir aslında, Gidene koşamamkta ters yöne gitmek gibidir Ölümdür velhasılı kalmakta gitmekte Giden gitsin Kalan gitsin... Ölüm buysa eğer Doğum yoktur bilinsin... Giderken, İnsan özlemlerle dolar Körün renklere olan özlemi gibi, Bir yüze dokunarak tanımaya çalışmanın zorluğu gibi... Gitmeler o an değil Giderken oturur yüreğe Daha bir adım ayağa düşmemeişken. Gitmek, Geridekini yok saymaksa eğer Kalana sormalı yoklukyakarmı? Yakıyorsa eğer yokluk Bil ki gidende yanacak, Yokluk gölün Yoğurtsuz mayası... Giderken susyorsa insan Anlaşılmadığından yakınıyor demektir Bir ses düşür gövdeme Sars beni... Sonra git, Anlamadıysam seni... Giderken gölgenide al bari Bileyim ki yakan güneştir beni... |
Kalan gitsin...
Ölüm buysa eğer
Doğum yoktur bilinsin...
...
senden gidemem
BİZ yaşamak için geldik...
bizi yşamak için
yaşamadan AŞK alacağımız vardı unuttun mu?
kutlarım sayın Kartal