pusu...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Zelal Yokluktur...
Dinle Zelal!
Şiir pusudur! Aşk pusudur! (1) Gece birikmiş gözlerin Siyah saçların Kıvrım-kıvrım kirpiklerinle, Kumral teninin kadife şarkısıdır aşk… (2) Sana bir gün gitmeler düşer Bana kalmalar Dinle Zelal! Perçemin anlına gölgeler düşürür İçtenliklerinin yerini sorgular alır. Anlamaya çalıştıkça başın önüne düşer, kirpiğin ıslanır. Unutma hayat beşiğidir acının. (3) Talanlar düşer yüreğine Mevsimsiz yağmurlara tutulur gövden Günahların kiri gölgeler hayallerini Gün akşama dönerken O rengârenk ufuklar Bakışlarından af dilemeye yeltense Acı bir hıçkırık böler suskularını Zelal! Toprağın duası ölüm olsa Ayrılığı anlamak için Yaşama direnir insan… (4) Mutluluğun resmi Derme çatma bir çerçevede Kirli bir camın ardında saklıdır Zelal! Aşk söyletir, ağlatır. Geçmişin hüzünleri birikir içine Unutursun denizleri taşlamayı Belleğinde anılar oynaşır Kendinle kavgaya tutuşursun Kırgınlıklar sarar yüreğini Unutmaya çalıştığın her şey Baharda açan çiçek gibi Tomurcuklanır beyninde Kardelenlerin filiz verişi gibi Üşürsün… (5) Gitmeler, Yakana yapıştığında Unutursun aşka dair ne varsa Vurgun yersin hasretlerin elinden. (6) Düşün Zelal! Çocuksu gülüşlerimi kuşansam Affa dair ne varsa peşine salsam Bıraksam ölüme adaklar adamayı Yeniden doğsam Asi “ Nil ” gibi kıvrım-kıvrım kıvransam Bir sana sevdalı yüreğimin Sesime ses verip Duyar mısın? (7) Umutlar kuşandığım zamanlarda Zifir karanlıkları silmeye kalksam Gurur kırbacından sakınmazsın özünü bilirim Oysa “ Aşk ” boyun büküştür bilmelisin… (8) Bir talana oynuyor yüreğin Her şeyi yerden yere vuruyorsun Bak ki eylül yakana yapışacak Her yaprakla bir umudu daha düşüreceksin toprağa Ekim aşksız bir mevsim Kasım ayazlar taşıyacak, dokunmadığım tenine. (9) Yeniden yazacaksın her şeyi Kalemin kutsiyetini unutarak Bir miktar gurur Bir miktar yalan İnkâr edeceksin Kendini Beni! (10) Direnmek haklılığın doğurduğu oğuldur. Kısır döngülerinde gökyüzünün mavisini istemek Günahların gölgesinde Cennet düşleri kurmaktır. (11) Takvimler günleri art arda eskitirken Zafer sarhoşluğunda Yenilgiler yudumluyoruz! (12) Farkında mısın? Gölgemiz bize benzerken Gün geceye döndüğünde Yok, olan gölgelerdir Kalan biz. (13) Unutma! Gidişlerin ardından Zengin kalabalıklardan Yoksul bir yalnızlık düşer payımıza… Şiir pusudur! Aşk pusudur! “var mısın birlikte ölmeye” |
deniz