1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1248
Okunma
’Anlam düşer dilime,
Bakma sen dilsizim...’
Sesim kısıktır,
Ne türkü söyleye biliyorum: şimdi,
ne de isyanımda bir belirginlik; Pusuda,
dilim, ürkek çekingen: Ceylansı,
bakışlarım konuşur; Hisli,
sislenir gözlerim.
Ah ah,
Olmasa birde kekeme...
Susarım-sesim sensizliğe-:Boğazım,
kurur-ıslak isyanım nerdesin-sensizlik,
olsun iz bırakan: Sıtmalı suskunlukların,
Ardından gelirim: Yalınayaklı,
Sel korkusunda sürüklenir sözcüklerim: Taşarım
/yazarım sel su demeden şiirleri/mi.
Söylerim söyleyemediğim
Tüm hecelerde: Savruk lisanım
Kekeme algılar: iğrenç,
cümlelerin kusmuğu mürekkep
dilimde en ipe sapa gelmez heceler,
birleştirir kelimeler kurarım: Aşkları kurgularım.
Yaşansın bitimsiz ölesiye-diye-
Gizemli ve esrik: Dudaklarım,
manalı bir tebessümde: Gamzelerim.
Benim bu suskunluğum: Kanayan yanım
Cüretine amadeyim: Öldürüyor bilesin,
Beni yok sayışların...
Bekle-ki gidişlerim sensin-
Zamanın durması lazımsa: Dursun,
gözlerimden uzakları adımlayan hüzün.
Haydi, şimdi - tutma kendini -
durgun sandığın sulara sal -gözlerini-
delice bir girdaba dönüşmeden: Söz,
hangi tavda dövülür-eriyik-
Duyulmaz oldu söylenen,
sıyrıl,
sıyrıl çık gecelerimden
aynada baktığım gerdanımdan öpeyim
yutkunuşlarını: yitirmedi yine...