gökyüzüyle alıp veremediğim...
oluk oluk kan yağıyor.
pıhtılaşmış, sanki celladı doğramış. başımıza bela, sevda yağmurları! gökyüzünde bir filo gibi, hepsi üzerime dalıyor, hangi tentene ağırlar beni? ruhsatsız çılgın pilotun biri. yenilenen enkazı, eskisinden daha diri! sanki küçük el bombaları, bırakmış yüz kollu şeytan bir tanrı, düşerken parıldıyor, ağzındaki dolguları! komik... aşk, böyle düşmanca, savunulmamalıydı. sanki gökyüzü yerçekimini, sevdaya olan zaaflarımız gibi, düşürürcesine başımıza, karda kışta aşk kristalleri, yada kan-barut-hançer minarelleri. halime şükretmekten korkar oldum. başım eğik, ruhum kaldırım aralarına sıkışırcasına, ip ince bir tavır almış, gökyüzü bana,ben maviye sahiden yıllar boyu, hasret kalmış... |
tarzinizi cok begendim...
siirinizde gecekten güzel olmus..saygilarimla