GÜNAHKÂRMahremler aşikâr, ayıp kalmadı Kilidi kırılan gizler günahkâr. Ruhun feryadını duyan olmadı Yılana sarılan özler günahkâr İlkbaharda güller açar aheste Sonbahar günleri hüzzam bir beste Kışlar soğuk, keder yağar üstüste Tavizler verilen yazlar günahkâr. Gençlik sağır, davul çalsan duymuyor Ölümden bi’haber çalıp oynuyor Güfteler hüzünlü, beste uymuyor Nağmeye vurulan sazlar günahkâr. Meraklılar gider gelir falcıya Sözde, aydın denir olmuş solcuya Arka çıkar, zurnacı davulcuya Bölünüp, ayrılan bizler günahkâr. Yal verene koşar köpeklerimiz Ayaklar altında ipeklerimiz Kapanmıyor küfr’e kepenklerimiz Rafa kaldırılan bezler günahkâr. Camiler cennetten çıkma bir yapı Kıble de gizlidir hazine küpü Ezanla cennete açılır kapı Kibirle gerilen nazlar günahkâr. Dar pantolon giyer, örter başını Yüzündeki boya, gizler yaşını Âlem görür otuz iki dişini O masum görülen pozlar günahkâr. Ceddim geri dönse tanımaz bizi Birbirine benzer erkeği, kızı Kurtla sarmaş dolaş geziyor kuzu Cellada vurulan gözler günahkâr. Zehir akıtmaktır yılanın işi Kuyruğu kopsada ölmüyor başı Dönemeci geçen alır yarışı Başlarda eğrilen düzler günahkâr. Şeytanın tasmalı firavunları Görünmez kamçıyla lyakar canları Rüzgâr büyütmüyor bu yangınları Gönüle sürülen közler günahkâr. Hicranî söz bitti, sükût zamanı Çok fazla konuşmak dilin gümanı Cebimize koyduk dîni, imanı Evrilip çevrilen sözler günahkâr. Nuriye Akyol 13/7/2022 Ne yazık özlemin ateşi tüttü Kimi içerledi kimi kin güttü. Değer değirmeni dönüp öğüttü Kayalar topraklar tozlar günahkar... /ŞİİRLERİN ŞAİRİ... Bu güzel eşlik için çok teşekkür ediyorum. Görsel alıntıdır |