RUHUNU ISLAH EDEN BİR DERVİŞ MİSALİ...Bir içimlik miydi aşk, hani şiirin hibe ettiği sessizliği mintan misali üstüne geçiren bir imgede mi saklıydı sır ve o devasa dehlizin karanlığına sığınan mıydı şair yoksa sıradan bir laf cambazı mı lalden tükettiği ömrün gamlı notaları ile istişare eden bir bültenin de alt yazısına denk gelen bir kahraman misali şahlandığında kalem ve ah etmeden yaşamın ukdesinde saklı bir akit gibi ya da bir hutbe meali köpük köpük denizin köpüren dalgalarında varsın olsun hezimete uğrayan bir tayfun bir de vurgun yedi mi yüreği ve işte uğultunun meddücezri aşkla hatmettiği yolu ve Rabbine dönük yüzünde huzura kavuşacakken ruhu elinden kayıp giden ömre değil yalnızlığına şerh düştüğü her şiiri evladı bildiği, bir yetimin diyezinde bir öksüzün hüznünde hüzzam makamına sarılı bir aşk gibi derdest edilmiş gölgesinden dahi şüphe duyan bir rüzgârın iniltisinde baş veren her tohumu aşk bildiği aşk b/ellediği yoldan çıkmamak adına baş koyduğu imana ve umuda eşlik ederken şairin ve şiirin her zerresi ne de olsa dönüşü olmayan bir yoldan ve de aşktan feragat etmemek adına ruhunu ıslah eden bir derviş misali zikrine bandığı fikrine eşlik ederken sefil kalemi… |
Sözleriniz büyük bir beğeni ile okudum,
İlhamın daim kalemin kavi olsun,
En kalbi duygularımla esenlikler dilerim.