Çiftçinin günlüğünden
Bir ağustos akşamı güneş batarken
Buğday başağını dikiyor serinliğe Ritim tutturan çekirge! Orkestradan Kulağımda hala. Gün kararırken yola revan Selamlıyor deredeki kurbağa Ayın şavkı yüzlerde Keçiyolu, patika Sivrisinek, kuş sürüsü Yürüyoruz birlikte. Yer sofrası, etrafında toplanan Hasan emmi, Topal Ayvaz, Çaldırandan Mustafa Yorgunluktan kitli diller, lal oluyor bedenine Sessizce yönelirken yer yatağı döşeğime Morfin yemiş bedenler, horluyor sabahına. Saat beş, kalk borusu Tandır damından uyandıran tellal Üzerimizde heybeler, aç varırken tarlaya Sabahın serinliğinde dünden biçilen başak Gecenin kırağısı okunuyor Bağ yaparken dizimde Doğan güneşle tokalaşan gölgeler Aşk ile tırpan sallayan kollar Toz yutarak yoruluyor. Güneş yükselirken göğe Ateşinde demlikler dumanla paslaşıyor Mutluluktan sefalar Sevgi menbaından kopup gelen muhabbet Lavaş ekmek, yağ, bal birazcık da peynir Duman kokan çayın demi konuşuyor seninle Güne düşen cüce Öğle sıcağı cehennem, Gözesinde yatan karpuz Biraz mola NAKARAT Güneş ufuk da şimdi. Gün batarken Kasketimi çıkardım, düşünüyorum derince Emek, ter, eller nasır; kolay değil anlasana Hasat mevsimi Harmanımda görünen Ezilmesin ununa. |
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla.
Esenlikler ve şiir dolu günler diliyorum.