Güneşe Solan Jasmin Çiçekleri Ve Aslım Soy Ağacı...Cehennem kuşatmasında yaşamlar kurduk Akıllarımıza hükmeden o sonsuz bekleyişlerin şaçlarındaki her bir tel ağarmış artık Soğuk tüketmiş... Zaman zaptetmiş... Yine de Uyanıyoruz bir umut sıcağına dair doğacak güneşin Kimilerimiz yıldız Kimilerimiz ay Gölgelerin en güzel çağı kimilerimiz Karanlık koyaklarda aşka sürgün militanken Buz tutmuş toprak kimilerimiz, kadavra bedenlere . . . *Çiçeklerin asla büyüyemeyeceği yerlerde dahi seveceğim seni.. Kanadı kırık kuş çırpınışındaki umut gibi.. Ruhtaki ışık gibi, kandan bir bedene hapsolmuş.. Buz devri coğrafyasına inat miyosen yangın gibi... İntravenöz enjeksiyonla her bir hücresine zerk edip özlemi Akıntı tersinde ölen somon gibi seveceğim Ne olur Dolaşma artık rüyalarımda sinsi sinsi Yaşadığım topraklarda zulmü büyük çünkü umudun Ah! Bir işitebilseydin şu çığlıklarımdaki ızdırabı ...! Ki Yankılanıp dururlar muammasında tüm evrenin Senin için... Yalnızca senin için döktüğüm bu g-özyaşları kaynağıdır dev barajların *Bahçemde halen açamıyorken çiçeklerim Bir Jasmin var ki ruhumda, asırlardır inatla açamaya çabalayan; ... O da her gün... Ama her gün ölüm kokuyor! (Yıldıray Kızıltan) |
Dünya sandalı dünyayı dar edecek
🖤❤🔥🐦⬛🐲🐳