HADİ KALK GELhayat nefeste gizli dedi gizde acı bir sızı kahveye yaren yarene sohbet sohbete iki lakırdı lakırdıya tat katmak lazım dedi nasıl yani dedim kahven nasıl olsun dedi sade dedim sade mi ? yanlış ! acı ‘ya kulaç atıyorsun hayat zaten acı dedi doymadın mı acıya acıya acıya sayılmaz kemiklerin dökülmez kederin silkele eski bir çarşaf gibi çırp sodalı çamaşırlar gibi artık bol şekerli olsun aldığın nefes tattığın şerbet gizde her dert hadi bakalım kahveye çifte kavrulmuş lokumun boynunu bükme tada tat kat yaşama neşe sızıları boş fincana nefese hayat kat hadi kalk hayat tuttu yolu yanından geçiyor hadi kalk gel kahvenin lokumu ağlıyor soğudukça acı’yor fincanın kulbu icimde kırılıyor hadi kalk gel yık duvarlarını sök kilitlerini çok şekerli bir kahveye göz kırpa kırpa güneşi uyandıralım... Sibel Karagöz |