PEK GARİP KALDI
Afgan dağlarında kan kusmuk kusmuk
Kol bacak yok olmuş yüzler buruşuk Anneler bebekler çekiyor bunca zilleti Göremiyor masum baba ,yeni doğan Ahmedi Öyle bir haldeler ki , perişan mı perişan Onları teselli eden kalplerindeki iman Minnacık yavrular şefkat nedir tatmadan Vahşetle tanışıyorlar , doğar doğmaz anadan Ana babaları da , can telaşında Duramıyor zavallı ,çocuğunun başında Her dakika bombalar, beyinlerde patlıyor Genç ihtiyar demeden, cayır cayır yakıyor Cehennem sergileniyor masumların dağında Bülbüller ötmüyor artık, figan eder bağında Afgan dağlarında gördüklerimi Anlatıyorum size binde birini Özellikle anlatmalıyım , gördüğüm şu olayı Küçüklerden bir manzara , iyi dinle al payı Afganda karşıladı beni, bir mücahit kümesi Küçüklüğümü hatırlattı, ağızlarındaki nefesi Çok küçüktü yavrucaklar ,on oniki yaşında Tüfekle yürürlerken ,namlu sürükleniyordu peşinde Ama öyle ihtişamlı duruyorlardı ki ! Gözlerinden şimşekler çakıyor sanki Ey mücahidler ! isteğiniz nedir dediğimde Kâfirleri kovacağız, toplanıp var gücümüzle Fıtratı İslam doğduk , kimse döndüremez bizi İsterse şaha kalksın, bize karşı yeryüzü Kâfirlerin var ise ,topu, tüfeği , füzesi Bizim imanımız onların ,korkulu sesi Bu ifadeler dudaklarından, dökülüyorken Gülpembe yüzleri, sarardı birden Küçükleri bu şuurda ,ya büyükleri nasıl ? Anlatayım onlardan da ,dinle şimdi bir fasıl Hepside dinamik , hepside çok cesur Ölüm pahasınada olsa, hak diyorduya Mansur Onlarda öyle, ölmek var ,dönmek yok diyorlar Ekmek bulamazlarsa , başka şeyler yiyorlar Hem nerden bulsunlar ? ekmeği sıcak aşı Sığınacak evleri yok ! mesken tutmuşlar dağ taşı Na müsait şartlarda dahi onlar, farzı ifa ederken Koskoca İslam dünyası neden kayıtsız kalıyor bilmem Birbirine kenetlenmiş , uzuvlarsınız der emin Ta uzaklarda ! ayağına diken batsa birinin O acıyı yüreğinde , hissetmeli her biri Tedavi etmesi gerekir, acı veren o yeri Hayır hayır, sancısı duyulmuyor acının Sızlamıyor yüreği , ne kardeşimin nede bacımın Revaçtadır bu gün yine ,uzza, lât ,menât Pek garip kaldı, davayı mukaddesât . |