Paslanmış kilitler, kapılar örtük
Anılar havada asılı kalmış.
Arabozanların vebâli büyük
Geçmiş ve gelecek küsülü kalmış.

Aralık kapıdan girdim içeri
Gayri ihtiyari çekildim geri
Kimse uğramamış o günden beri
Sofrada ekmekler kesili kalmış.

Baktığım her yerde yaşıyor mâzi
Kalkıp bana doğru koşuyor mâzi
Geçmişi bugüne taşıyor mâzi
Lambanın isinde kasılı kalmış.

Kimisi ayakta, kimi uyuyor
Binlercesi bir tek an’a sığıyor
Kulağım yavaştan bir ses duyuyor
Radyonun düğmesi kısılı kalmış.

Yaşanıp atılmış bir bir kenara
Hepsinde bir iz var, hepsinde yara
Yazık olmuş onca yaşananlara
Ömür sandığında basılı kalmış.

Nice sultan, nice han, nice kadı
Çoklarının yarım kalmış muradı
Silinmiş kalplerden Hicranî adı
Bir taşın üstünde yazılı kalmış...

Nûriye Akyol
30/8/2024

GÖNÜL ERBABINDAN:

Nankör insanların doldu miadı
Kalmadı hayatın huzuru, tadı
O Yüce Resûl’ün(sav) mübârek adı
Kalbimin içinde kazılı kalmış
___ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)

Görsel alıntıdır.