Zeytin Urla
Sevmeden
Çekilmiyor bu yollar Sevgili Ya, beni senle geçirecek Aşkla Ya seni bana getirecek O güzel sesin… Ben böyleyim Sevgili, ne yapayım İster basitinden İster turfanda, doğal, doğadan Kısa kısa Mı kessem Yani artık birşeyleri Görmezden gelmek Kör olmak ayrıdır Olanları umursamamak ayrı Umursayıp, bağımlı olmamak Etkilenmeden Uyum sağlayabilmek başka Farkında olup Sessiz kalmak ayrı Herkesin vardır Hikayesi Mecburiyetleri, ayrıcalıkları Sorumlulukları Oysa ne yorarsın Nefesini Bunca derdin içinde Bana ne be Sana ne Saf olmak, ayrı İyi niyet, ayrı İyilikse göreceli Sızma mı Rafineri Ben de artık Kısa mı kessem dedim Urla, Ege, Akdeniz havası olsun da Size uyamadıysak Kusura bakmayın gayrı Ben yörem, memleketim Şehrim, yaşamışlığım Görmüşlüğüm Binlerce yıllarım burası Bu vatanda Bir tek, İstanbul yok ya Taşı, toprağı Bu vatanın her bir karışı olmasa Sen de eksik kalırsın Bir yanda Ustam yarın gel Dedi sanayiye sabahtan Değiştirilim artık Şu otogaz tankını Bagaji biraz düzenlerken Hazır motor yağım var Kaputu açıp Ekleyeleyelim derken Bana salkım saçak Bakmazlar mı bir de Sallana salana Tepemden Zeytin, zeytin Gözlerim Tanelerim… Gel senle konuşalım Sevgili Halk edene And olsun ki Tininden, yeşilinden,… Hamd olsun ki Mitolojik ve kadim Varlığına, güzelliğine, Aşkına Sana meyil edenden Çizilirde, kırılırda, salamura Dalından, tanesine, çekirdeğine Ağacından, köküne Yağına, prinasına Kendi, halinde, mitolojik Derdi, dermanı, şifasına Süretinden teslimi Sever de bağışla, Her karış toprağına Barışır da Bir taçla… |