Tuttum yakasından
Sürüye, sürüye, sürtüne
Gözlerinden, paçalarından
Saçlarının diplerinden
Getirircesine
Sesini, soluğunu
Çatalından, burgusundan
Kırpıp, tırmalarken
Surlarına
Her içine ağlayaşında
Biriken sarkıt, tortularında
Umutsuz hasretinden
Kim neyi neşr edebilir
Sanrılarınca
Bile suçlu gibi çekinirken
O bildiğim gözlerine
Bakamamanın özlemini
Ellerinden tutamamanın
Sitemlerini
Sarılamadan bir kere
Göçmenin, bu ömürden
Sancılı acısını
Kim kestirebilir
Kat be kat tellerinden


Derinlerindeki saklı nehirlerinden
O kuru, çölden dalgalarına
O keskin zirvelerin çığından
Aklaşan, düşen her bir damla
Noktalara
Kadar


Yağmaya can atıp, dolan
Aşmaya meyili sellerin
Ya da bir harfin, boyutun
Zerresince, uçlarıyla dokunan
İçinde geçenlerin
Bulutların, yelpazelerin
Hemhallerin

Boşluklar arasında
Karılan, savrulan
Keşmekeşliklerden
Çengellenen, sökülen
Kesişik ya da
Ayrık kestilerinden

Dokuları, ilmekleri
Aksinden ve profilden
Görecelerinde gözeneklerin
Dolanırken yankıları
Yalarken duvarlarını
Estiğince

Asılı bırakmak istedikçe
Girdabında, çarkında
Çınlayan sükuneti
Olamayan
Düşlerin çarptıkça
Büzüşen damarlarında
Yazık ki
O titreyen tümseklerinden
Sadırlarına inerken ateşi

Bir zamanlar
Kurşunlardan delik
Süngülerden kopuk
Kandan desenleriyle
Kabaran kahkülleri
O boşlukları zımbalayıp
Sargılarken
Söküyor
Dişleyip, kökler niyetine
Peşkeş çekilirken
Siperleri, hendekleriyle
Göğsünü yararken
Hançerleri

O nabzın çırpındıkça
Vuracak
Vuruyor, mânân
Hırâş ve koynunda
O tahrikli kıyılarında
Yüreğin kısık sesinde

Canım acıyor yar
Kesik kesik, dilimden
An’lasana
Uzakdan da yakınca
Aralandıkça bakışından
Süzülen yaşlarla

Alabora olurken
Umidi hayalinin
Nemli nüluğunda
Susamaktan notası
Efkarı yükseltirken
Seve’bilmenin
Makamında

Teslim
Eder, edemez
Hakkını
Kokusundan amberi
Sessizliğin rahiyası
Vuslatı
Formu gelgitlerin
İlla…