Muhacir“Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim.” Ateş etmeyin silahsızım... Öyle dev adımlarla gelmeyin üstüme üstüme Suçsuzum… Kerbelada Hüseyin, sunakta İsmail kadar Suçsuzum… Ben başlatmadım bu kan sarhoşluğunu O sürme gözlü çocukları Göğ ekin gibi ben biçmedim O buğday başağı gibi esmer kadınları Ben utandırmadım kadınlığından Suçsuzum Sizin kadar suçlu Sizin kadar suçsuzum Ki… Kimi dinlesen kanatsız melek Kime sorsan barış havarisi Oysa… Herkes bu suçun suçlusu Herkes bu cehennemin iblisi Pusulası kırılmış, haritası yırtılmış Yaban bir rüzgarım ben Vakitsiz ölümler bırakıp ardımda Acının anayurdundan geldim Sayın ki kanadı kırık bir kuş Sayın ki yuvası bozulmuş karıncayım Bilseniz ne acılar eskittim enkaza dönmüş O kadim şehirlerde Her bomba kahrından parçalanırken Gazze’de Ne canlar yitirdim moloz yığınları arasında K o r k m a y ı n Prometheus gibi ateş çalmam güneşinizden Karabasan gibi çökmem yaldızlı düşlerinize Markalı kıyafetlerinizi giymem Elit caddelerinizde gezmem O pek övündüğünüz diplomanızı Tozlu ellerimle duvardan indirmem Döküp alnımın terini Söküp bileğimin gücünü Tarlanıza çiftçi Evinize hizmetçi Fabrikanıza bekçi olmaya geldim Gözlerinizi kamaştıracak ne bir hayalim Nede tozpembe bir rüyam var Siz yine de paldır küldür girmeyin rüyalarıma Rüyalarımda enkaz altında uyuyan çocuk uykuları Eli kınalı anne ağıtları var Dön demeyin Dönemem… Pusudadır gül kasapları Pusudadır dokuz kavmin çağdaş barbarları Bir kuru canım kaldı almadıkları Birde heybemde şiir kırıntıları Şiirler ki... Hepsi şark çıbanı Hepsi ağır mı ağır… Bağıra bağıra okuyorum Kulağınız mı, yüreğiniz mi sağır |