bak hizaya sokmuşlar seni önde kırdığın cevizler ardında aşk’a dair yediğin herzeler ölüvermiş aniden bahçesinde bir zamanlar sevdiğin adam yol yorgunu bakışları yakmış kandili salladıkça rüzgar kalbin anahtarını savurmuş iki öte sonrası deniz ne kadar yıkansa pis tarçın kokan diyarlara yanaşma sabahlar doğuyor belli ki sen gidicisin karınca duası gibi yalvarmalar koynunda yuvalanmış ya şimdi bozarsın yeminini ya da alırsın biletini
ikinci atış
içine saklamışsın sütten çıkmış ak kaşığınla bahtının karasını ciğeri beş para etmez bir adama on para değer vermişsin zenginsin sen kızım hiç yamalı don giymemişsin bu hayatta çok yamalı aşk’ların paçavrası cuk oturmuş ruhuna üzerine en masum sevişmelerini çizdiğin posta pulunu tükürüklemişsin gönderen belli de alıcının yatacak mezarı yok sinende yedi şeytanlı kuyunun başında oturmuş ağlarsın huu katli vacib yosma ne diye yusuf’un kuyusunda ararsın aşk’ı adam ki gayyâ kuyunda saklı
üçüncü atış
besbelli açı çekmişsin kum tanesi feryatların sabır tanesi parmaklarını kilitlemiş senin allahsız dilin şükür namazlarında çözülmüş döktüğün kurşunlarda patlayan gözler döner dolaşır yine seni izler nereyi kundaklasan sende yanacaksın çünkü aşkın imanı gevremiş bedeninde
çıkar şimdi küflü ağzındaki baklayı ben gibi mi seversin yoksa el gibi mi gidersin...
alicengizoyunu (...sen çiğnenmiş bir yemin gibiydin ağzımda...gittiğin gün yıkadım ağzımı...)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
çıkar şimdi küflü ağzındaki baklayı... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
çıkar şimdi küflü ağzındaki baklayı... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sizin sevginizi kazanabilende AŞK olsun ki; sevmelerinizin anlamı dökülsün sayfalarınıza.. Demlenelim, bile bile bulalım yaşam kırıntılarımızı; yaşama dair, hayat mefhumumuza anlam katalım 'Neyin ne önemi vardan ziyade farklara adanalım' tıpkı sizin farklı üslubunuz gibi..
Ayakta alkışladım sizi, hiç sahnenizi görme imkanım olamadan.. Ancak, görmemi sağlayan ruhum takibinizde..
Okudum, okudum, bir daha okudum... Dilimde garip bir tat bıraktı dize aralarında saklı hüzün, sonrasında kaç bardak dua içtim arka arkaya ama bir türlü geç(ire)medi... hüzüN..... aH hüzün... saDEce susabiliyorum...
Aşkın seni parça parça ayırsın.. Feryadını yıldızlara duyursun.. Ecel gelmiş. Kapım açık ..Buyursun! Fakat,sen yokken ölemem artık...
radyomda ''HAykırış''...gözlerimde '' enfes bir şiir'' ...
Sen... Çiğnenmemiş bir yemin gibiydin ağzımda.. Ve ben, Gittiğin gün yıkadım ağzımı........ne acı.......
üstü üstüne defalarca okudum. .okudukça ruhum manaya erişti.. küf tutmuş yaralarım asileşti... Şiirden kalan handikaplar, Şehreminlerimin sebebi kaldı..
bakla falında nazar boncuğunu öne koyma oğlumun oğlu,senin gözlerin yeter...
babaannem ( pek şeker..tüm babannelere sevgiler..) .............. çıkar şimdi küflü ağzındaki baklayı ben gibi mi seversin yoksa el gibi mi gidersin...
alicengizoyunu (...sen çiğnenmiş bir yemin gibiydin ağzımda...gittiğin gün ağzımı yıkadım...)
zemzemle mi şair..? sevgim saygım tebriklerimle...
SABİHA KÜÇÜKTÜFEKÇİ tarafından 10/9/2008 8:48:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
teşekkür ederim şiirdi/ne zaman uğrasam bu sayfaya kederleniyor içim...insana dair ne çok şey var dizelerde yaşanmışlığın izleri kabuk bağlarken ardında...
saygımla
gönül gençyılmaz tarafından 10/9/2008 8:13:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
teşekkür ederim her birinize...