GARİPSİN KÖYÜMKoyunu kuzusu meleşmez olmuş Harmanında gençler güreşmez olmuş Köylü işlerini üleşmez olmuş Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Davara,sığıra bulunmaz çoban Nerede cefaya alışkın taban Kendi köylüm, kendi köyüne yaban Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Büyük odalardan sofralar kalkmış Fırında örümcek ağları sarkmış Zaman çarkı bütün bentleri yıkmış Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Âde’m köşelerde diker semeri Bekir emmi köyün veterineri Dolmuyor gidenin boş kalan yeri Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Hatic’anne köyün yaşlı ebesi Köse dayı aksakallı dedesi Büyümüş de köyden göçmüş bebesi Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Kıymacının eli duvara yatkın İzzet emmi ağaç işine tutkun Köyün kadınları her işte etkin Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Karsl’oğlu, Şerife, oğlu Mustafa Ne gün gördü, ne de sürdüler sâfâ Yaşlı gözlerimle baktım etrafa Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Viran olmuş evler, yıkılmış damlar Sönmüş ocakları tütmez dumanlar Ebedi yurduna göç etmiş canlar Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Dağı taşı sarmış dikenle keven Ne bulgur çeken var, ne yarma döven Ne eski dostlar var, ne eski güven Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Davar keşiğini soran, eden yok Çıkı söğüdünde kuzu güden yok Sitiller kolunda suya giden yok Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Ne çok ıslanmıştık yağmurlarında Bereket kalmamış yağan karında Geziyorum bomboş sokaklarında Şimdi ne kadar da garipsin köyüm... Yazın gelir kışın geri giderdi Şu köyün havası bir başka derdi Nemyok da serini toprağa verdi Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Ahmed’a dayının yandı yüreği Genç yaşta devrildi evin direği Duvara dayalı kalmış küreği Şimdi ne kadar da garipsin köyüm. Gençlere çok emek verdi, okuttu Doğruyu büyüttü, eğriyi yonttu Sanma babam, köyün seni unuttu Şimdi ne kadar da garipsin köyüm... Nûriye Akyol 20/12/2023 |
Saygılarımla