dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta sonra birden onca yıldan bu yana hiç değişmeyen sen sen düştün aklıma kaç kez birde gece-gündüz birbirlerine göz kırpan galata kulesi ve kızkulesi denizin sesi bakıyoruz birbirimize biz diyoruz biz de hiç ayrılmayacağız içimiz ısınıyor
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta derinden içime çekerek dumanını kaç kez aklıma düştün ve de o şık pastaneler ,gösterişli sinema ve tiyatro salonları insan kalabalıkları hasretin içime düştü o yerlerde rüzgar söylüyor şimdi bizim şarkımızı susuyorum istanbula bakıyorum çok uzaktan boğazdan geçip giden o devasa vapurlara istanbula bakıyorum içim bir tuhaf oluyor
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta saatler karışmıştı birbirine ve rotamın ufuk çizgisi silinmişti aklıma düştün kaç kez camına taş attım gelmeni istedim içine gecenin yağmur yağıyordu siyah boyası damlıyordu gökyüzünün evlerin ışığını toplayan kaldırımlar ayaklarımızın altında titriyordu bizi seyrediyordu kuzey yıldızı gök kubbenin içinden
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta aklıma düştün kaç kez odamdaki aynada yanıp sönen küçük kırmızı bir yıldız ve yabancı bir kadının ruhu dolaşıyordu evde ya da tanıdık biri çok eskiden açık perdeleri düzeltiyor düzenliyordu mutfakta öte beriyi sanırım yağmur ıslatmıştı sarı saçlarını sırılsıklamdı kırmızı elbisesi nefes nefese kalkıp kalkıp iniyordu göğsü çok eskilerden bir nihavent şarkı tutturmuş dans ediyordu odanın ortasında yıldız kırpıntıları dökülüyordu ceplerinden
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta sen düştün aklıma kaç kez sen fakir bir semtin güzel ve masum kızıydın ve sonra üstündeki eski ama tertemiz, ahşap ve yosun kokulu elbiselerini çıkarıp atmış çok şık ve pahalı restoran giysilerinin içine girmiştin ayrılmıştık hala bir özlem var içimde o günlere dair yine boğazdan koca koca vapurlar geçiyor gene aynı yerde o karanlık sokakta bekliyorum içimde bir tatlı hüzün
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta sen düştün aklıma kaç kez yanaştık haydarpaşa iskelesine bu kez merdivenlere konfetiler serpiştirdim yolcuları var aramızda ve yolcuları alıp götürecek bir tren bekliyor arka tarafta raylar üstünde el ele yürüyoruz birde başımızın üstünde şu gece kuşları olmasa
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta sen düştün kaç kez aklıma birde içinden hüzün dumanları buram-buram tüten zamanlar eski bir gramofonda birbiri ardına çalan şarkılar ah o şarkılar birbirimize daha da sokularak yavaşça dans ediyoruz göğün içinden birkaç damla yağmur saçlarımıza düşüyor üşüyoruz haydarpaşa garı kadıköy vapuru derken
dün gece uyanıp sigara içtim karanlık bir sokakta sen düştün aklıma kaç kez boş sokakları, boş pencereleri çekilen perdelerin arkasına saklanan o mahsus vakitleri o ıssız caddelerde attığım her adımı işte aldım gidiyorum en müphem duygularımı şehrin duvarlarına sinmiş sesimin her yankısını alıp buradan çok uzaklara gidiyorum uzak ufuklara, uzak yağmurlara gidiyorum içimde patlamamış volkan sıcağı her damlası bin kıvılcım hiç görülmemiş düşlere bıraktım hasretini sıcak gecelere sıcak gündüzlere bıraktım seni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
aklıma düştün kaç kez şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
aklıma düştün kaç kez şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.