Komşumun kızı
Baban beni görünce pis burnundan kıl çeker
Kolunun yakasına akan sümüğü eker Kocaman karnı ile kanguru gibi seker Aklı da canı gibi sakar komşumun kızı Yokmu endam aynası? Görmüyormu boyunu? İrtikâp etmiş zoru, bana korumuş oyunu Nesebime laf söyler, bilmiyormu soyunu Bizden fazla kendini yakar komşumun kızı Taş gibi yüreğiyle ne dost bilir ne hatır İnsanlıktan nasipsiz okumaz iki satır Günah keçisi olmuş suçsuz zavallı katır Lakabını katıra takar komşumun kızı Bana kestiği başlık beş öküzün parası Yine de razı değil, merhamet fukarası Tartılmayan vicdanın alınırmı darası Ölçü tartı da durmaz akar komşumun kızı Üstü başına bakmaz temizlikten dem vurur Dişlerin arasında bir kamyon artık durur Ağız kokusu var ki mahalleyi kavurur Bize cilbok gözlerle bakar komşumun kızı Ağaları beyleri, zengini’ni bikesi Tanıdığım kim varsa, göndermişim herkesi Kulağını tıkamış duymuyor onca sesi Nefretimi beynime çakar komşumun kızı Ne yaptıysam olmadı anlamıyor ki laftan. Tıntın eden lisanı geri dormuyor gaf’tan Üç beş kelimesinin yekünü kof tan pof tan Canını şiirime kakar komşumun kızı Babanın inadıyla yanarsın için için Saygıdan kusur etmem seni sevdiğim için Ne gâvur dur diyemem, sen de bildiğin için Belki bir gün inattan bıkar komşumun kızı Cilbok gözler= kurumamış çapağa bulanan gözler. Kakmak= tdk söz= vurarak dar bir yere sokmak |