Özlem-Sana hasretim kalmadı, özlemi tanıdıktan sonra- Ağladım yıllar boyu Her defasında hasar bırakan hasretime. Anlamsızlıktan Ve dahi Hiçbir şey/den anlamlar kotarıyordum. Üzerine ektiğim tenini kopartıp Dağıtıyordum önüme gelen her şey/e. Çıkamıyordum hasır serdiğim İçimin çukurundan… // Ah kasisler Hasretten kasisler Geçtikçe içimden İçimdeki boşluğuna iç geçirdiğim İçimdeki kasisler. Bir çiçek tohumu düştü Hasretten betonlaşmış İklimi bozulmuş Çiçek bozuğu gönlüme. Serpil/di çiçek Hasar bırakan hasret gidende Öz/den, öz/günce, öz/lüce Özlem gelince… Elimden tuttun sevgili, Sen hiç kimsesin HİÇKİMSEM. Anlamsızlık çukurundan çekip aldın çiçek bozuğu yüreğimi Nice hasarlarımla öz/ledin beni. Hadi kaçalım… İçimize mi kaçalım, içimizden mi kaçalım, düşünmeksizin. Sorgusuz, yansız ve yönsüz sev/g/iye. Tel’in edelim kendimizi Gidelim En onulmaz yaralarımızla can ateşimizde pişmiş kumdan kadehlerimize tel tel sanrımızın külünü döktüğümüz ati/iye… |