Göç
Güneşin çalınır, Ayın çalınır
Senin de umudun kırılır bir gün! Uykun kör bıçakla bine bölünür Sana da zemheri sarılır bir gün! Senin de ruhuna bir bulut çöker Ciğerini söker, boynunu büker Kirpiğinden inci inci yaş döker... Hevesin kuş gibi vurulur bir gün! Sürgünden yurduna döner bir acı Göğsüne taşınır, olmaz ilacı Senin de yüzünde bir darağacı Şafak vakti Leylim, kurulur bir gün! Senin de çarmıha gerilir düşün Senin de canından bezer gülüşün Bir dal kıvılcımda tutuşur döşün Senin de yüreğin kor olur bir gün! Hüznünü dökersin kırgın bir güle Solgun papatyaya, küs karanfile... Seni duymayacak bir kaktüs bile Yürüdüğün her yol yarılır bir gün! Ruhun çiçeklenmez hiç bir baharda Sararır ellerin her sonbaharda Adaklar adarsın uçsuz bir yâr’da Duan kursağında yorulur bir gün Ayrılığı kucaklarsın bir gar’da Dağılırsın yaprak yaprak rüzgârda Sen de kalacaksın sevince, darda Yoluna hasretler serilir bir gün! İçindeki çocuk saklanır yine Ve darılır aklın, aklındakine Düşman olacaksın sen de kendine Senin de Gökyüzün sır olur bir gün! Kimsenin ettiği kalmaz yanına Herkes bir gün döner öz Vatanına Yalnızlık tak ettiğinde canına Bütün karanlıklar dirilir bir gün Sana da zemheri sarılır bir gün Senin de defterin dürülür bir gün! S.U. Serkan Uçar 04.08.2024 |