Hususi ŞuurAyaklar parmak bağlayan Elimde el yoklayan Düşmeden baştan baş Ölmezde gömülü Sanma ki beden kabza kokulu Hüdhüd derken Ey Hu! Yalnız; ben de yoktu İki siyahiydi beni aklayan boylu Toprak altında toprak üstü Göz göre bir pencere süsü Hanı göçtü hancı göç Dil kapısı bekletti üç gündüz Fani nefes sinmeden esti rüzgar güz Tufanı hayati bir hayat sürgünü Zaman katresinde bir yudum huşu Hususi şuur kısa sur etti bin küsurlu kusur Ölçü mizan karar adil Yer mekan zaman baki il Tahtlar altında akan nehirde bir mil Müminler has hoş muhabbet dil Selam olsun selametliye. Kelam olsun sel alametliye. |