Asr-ı Saadetim
Asr-ı saadet yaşıyor baharlar, kış’tan bihaber
Gecenin denize vurduğu mehtap değil,sensin dalgalarda Gökyüzünde senden başka parlayan yıldız da kalmadı Güneş ile ay arasındaki duygusal bağsın sen Yağmur seni haykırarak iniyor gökyüzünden Toprak sen kokuyor Yeryüzünde akilalmaz bir sen mutluluğu var Hasatlar sen bereketiyle toplanıyor ,ırgatların alın terinde Oy balam diyen ninnilerde sen melodisi ile dalar uykuya balalar Cellatlar merhamete gelir,suretinde vicdanının Siyahı göremez kimse ,sendeki beyaz yeter aleme Güneş sen olmasan bir hiçmiş gibi sendeliyor arşta Çoban kavalındaki uzun hava sensin, ezgisi sürüyü sana getiren Ressam her fırçada seni çizer,tuvalin aklı ermez bu işe Senin olmadığın hiçbir pazarda kıymeti yoktur kumaşların O nasıl göz,o nasıl kaş,o nasıl bir uyum vücudunda sana nakşedilen Hicret edesim var vuslat diye gurbetime amade ettiğim gözlerine Kaşların kalem ile mi çizildi,nasıl ustalık böyle Herşey sen sen diye haykırırken üryan geldiğim bu dünyada Seni giymeden,nasıl başlarım dualarımın sen diye amin amin diyişine Allah’a nasıl hesap veririm sensiz geçirdiğim vaktin farzında Sana adım atmadığım her anım mekruhtur biliyorum Biliyorum aldığım nefes,günah değil haramdır sensizlikte Yokluğun cehennem sebebi,varlığın cennet kasidesi İrkilirim sen derken sensizlikte kaldığım arafta, sen ki rüya tabirlerinin en güzeli Sen ki hayalinde bile halay çektiğim düğünün gelini Çeyizinde mutluluk getiren,ömrümün ev sahibi Sen benim umut yolum Menzil diye yola çıktığım En sevdiğim renk En sevdiğim yemek En sevdiğim arkadaş Sırdaşım oldun kimsesizliğime Ağaçtan dökülen yaprağın savurganlığıydım Şehrin varoş mahallesiydim Serseri adımlarla ürperirdim sokaklarda Gündüzün gecesinde yaşar Gecenin gündüzünde kaybolurdum Belkide deliydim hayatın acımasızlığında Sen eksik yanımla geldin bağrıma Olmayan umudu bıraktın koynuma Yüzüme gülücük üfledin şifasiyla Canan oldun canıma Tıkanmıştım,kan oldun damarlarıma Kusura bakma az geliyor bunca mısra varlığına Kalemi kırasım var mükemmel yazmadığı her satırda Kaç sayfa kurban ettim bilemiyorum kusursuzluğuna Ama söz verdiğim gibi destan yazacağım bir gün bakışlarına ...... |