Şıra
ağır kadındı onlar agır
Öyle ağır ki ! Pezevenk dünyanın , Ballı şırası, Müslüman mahallelerin Mütevazı yosması, ağır ablalar . Ahlak bekçilerinin Yüreklerine tıka basa doldurup Ağzını çuvaldızla kanatarak diktiği Namus yükünü , Bellerinden yukarıda taşıyacak kadar Ağır kadındı onlar. Ahhh o cennet yeşiliyle cehennemi yakan kadınlar !. Ki yok mu ? Gözlerini yaşla dolduran Puşt veballeri koynuna alıp Göz yaşını kahkahayla yıkayan Onlar ki tartmaya kalkanların terazisini Ayarıyla bozan cussesinden tonlarca ağır öykülü kadınlar. Birde Müjgan vardı Ahhh o Müjgan ! İsminin altı harfine onaltı şarkı yazılan O kadın ,şu bizim Müjgan . Gözleri beş yaşında henüz Yanakları iki tepe buzz Dudaklarında kuraklık aylardan Temmuz Göğsünde ölüm çelengi rengi siyah Nurevşenin ortanca kızı Dağ gibi babasını tabuta küçücük elleriyle koyan Müjgan . Saçlarında yazıldı son güz masalı , ustaraya vurdu saçlarını Elleri kanla kınalanan çingene Şu bizim aglak Müjgan. Kıvrak belinden aşağı raks ile hüzün döken Ucuz tütünü bacağında sarıp ( N)albora şıklıgında içen şu bizim alem Müjgan . Babasızlıgından bu yana gözleri yagmursuz İklimleri alabora Mahallelinin ucuz hikayesi Müjgan. |