ne olmuş banakır’lara koşardık el ele içimizde yan yana mutluluk dudakları gibi gülümserdi gelincikler papatyalar bigudiler olurdu saçlarına gözlerine bakınca yaklaş derdi güzel kokardı saçında papatyalar bir de kucakladığımda bahar gibiydi teni o kokuları duymuyorum artık neden ne olmuş bana ben, ben değilmiyim onu anarken görmediniz ki nereden bileceksiniz severdim ama hemde çok bazen saklanırdık yaşlı çınar gölgelerine al al yanaklarımızı göremezdi gökyüzü kimselere anlatamam bülbül görse dalında kıskanırdı gül gibi öyle çok güzeldi yüzü bakınca gözlerime uçururdu beni yüreğim koşardı peşinden yorulmazdık neden şimdi nerede bu sevgiler rüyalara mı karıştı gizliden buluştuğumuz yerde şarkılar söylerdi bana arada bir sarılır kiraz dudaklarıyla bir güzel öperdi bu gün o tatları hissetmiyorum neden kayboldu dudaklarımdan dışarıda ne esti bu kadar sımsıkı sarılırken aramıza ayrılık mı girdi bilmem silinmez bilirdik kavak yelleri eserken birer isim vardı kalplerimizde ağaç gövdesine kazıdığımız gibi sanki her şey gibi onlarda kaybolmuş koskoca şehir yok izlerimizde şu yaşadığımız dünyada unutulduk mu biz toplayamaz olduk sevgileri bu kadar çok mu parçalandı yüreklerimiz el ele ıslanırdık öperken dudaklarımızdan akardı yağmurlar saçları ıslandıkça saklanırdı yüzü doyulmazdı yağmurlara rüzgar esse kokusu gelirdi bu günlerde damladıkça tenime yağmurlar acılar veriyor gözlerim kapalı bu şehirde bir sevdiğim vardı mavi bulutlar kaybolmadığı zamanlar menekşe gibiydi gözleri sıkça söylerdi seni seviyorum derdi hayat sevince o günler güzeldi görmüyorum uzun yıllar oldu şimdi o yok yaşıyor mu bilmem bazı bazı üşüyorum yalnızlığıma hasreti çöküyor akşamları bir zamanlar adıyla gülen gözlerim kasırga öncesi gibi aynalarda bilemiyorum bir şeyler olmuş bana yaşamadık mı biz söyleyin yıllar ben neden ağlıyorum ... hilmi arsoy - tekirdağ 22.7.24 |