HASTANE DÜŞÜNCELERİM
HASTANE DÜŞÜNCELERİM
Yirmi altı Temmuz’du, sabah çok erken, Hastaneye giderek, bir sıra aldım. Bezgin duran yüzlerce hasta görünce, Tahlilimi unutup, kantinde kaldım. Hastanenin kantini, üç yanı camdan, Sağımda ve solumda, hasta insanlar. Kimi candan şekvâcı, kimi cânandan, Hastaların halinden, hastalar anlar. Adı hastane fakat, sonbahar gibi, Bir gün yüzü görmeden, kışa eren var. Kimi çıkmaz sokakta, bin dert sahibi, Dışarıyı görmeden, kabre giren var. Bir hastayı doktorlar, bıçağa almış, Kalkamamış gariban ameliyattan. Gerideki acılar, eşine kalmış, Gâmı mirâs bırakıp, kopmuş hayattan. Güçsüz, âciz bir kişi, elinde asa, Görsen ihtiyar gibi, gâmlı ahvâli. Hanımının kolunda, yüzünde tasa, Gözlerinin feri yok, pek düşkün hâli. İşte şurda bir genç kız, canından bezmiş, Hazân çökmüş üstüne, her neyse derdi. Sanki yıllar boyunca, burlarda gezmiş, Sıhhât bulmuş olsaydı bayram ederdi. Önümdeki hanımın, ruhu kırışmış, Çay yerine bardaktan, keder içiyor. Gönlü gamlı, el titrek, aklı karışmış, Kafasından kim bilir, neler geçiyor. Sağ elinde bastonu, yorgun bir dayı, Yan tarafa sarkıyor, soldaki eli. Kim düşürmüş bu hale, kim kurmuş yayı? Ellisinde eğilmiş, yerlere beli. Rahatsızsa bir beden, olur ruha yük, Kaybettiğin sıhhatin, gizlenir ayda. Gussa vu gam ehliysen, tehlike büyük, Hastalanan vücûda, gayrı ne fayda? YAŞAR ÖZKAN Salihli 26 Temmuz 2018 |