GURBETTE
GURBETTE
Batan günün sonunda, yine akşam oluyor, Yine kayboldu güneş gurbetin tepesinden. Hasret yüklü bulutlar, yüreğime doluyor, İçime çekiyorum bahtımın nefesinden. Gölgem gibi bu gurbet, bırakmıyor peşimi, Burda mevsim karakış, ne yaz uğrar ne bahar. Uzaklarda bıraktım biçare evdeşimi, Karanlığın ardından bir türlü doğmaz nehar. Kederlerim uzanır ümidimin koynunda, Her gece yatağıma hücum eder bin sancı. Elem yükü asılı, kaderimin boynunda, Bu şehirde yıllardır, her şey bana yabancı. Dert mi benim içimde, ben mi derdin içinde? Dilemmanın dibinde bu sorum cevap arar. Sebebini düşünür takılırım niçinde, Talihin kıskacında ruhumu hüzün sarar. İçmem diye söz verir, sonra tutup içerim, Dert akar çeşmelerden gurbette oluk oluk. Şu mecalsiz halimle, tene kefen biçerim, Her gece tekrar başlar efkârlı bir yolculuk. Allah’ın kanunudur, her şey döner aslına, Bir gün gelir can kuşum kafesinden kurtulur. Fani olan hayatım girer ahret faslına, Dünyadaki hikayem, musallada son bulur. Ölüm meleği basıp diz çöktürür cismime, Mezarlara ulaşır, ecel anında ahım. Birer dua gönderin taşta yazan ismime, Rahmet yağmurlarıyla belki erir günahım. Gurbet mi zor ölüm mü? Çözülmeyen muamma, Asude bahar olur, belki rindin ölümü. Ağızların tadını bozan ölüm zor amma, Görmediler benim de gurbette güldüğümü! YAŞAR ÖZKAN 26 .08 2022 Muğla/Bodrum |