Bir Gün Çekip GideceğimBir gün çekip gideceğim bu dünyadan. Gah günahlı, gah günahsız. Gah sevaplı, gah sevapsız. Onurlu yada onursuz. Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan. Bu şehri, bu sokakları, bu caddeleri bırakarak. Oturduğum, hayal kurduğum, muhabbetli çaylar içtiğim mekanları terkederek... Üzüldüğüm, sevindiğim, dertlendiğim, güldüğüm anlardan sıyrılarak... Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan.. Ne çok hesaplar ettik. Ne çok planlar yaptık. Ne çok düşler kurduk. Üç beş kuruş için ne çok kalpler kırdık. "Ben" duygusuyla ne çok ego yaptık. Ne çok yorulduk, ne çok. Bize kalmayacak bir dünya için... Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan... "Hoşçakal" demeye vakit bulmadan. Bir gün batımı, bir akşam üstü. Dalgın bir bakış sonrası belki. Çileli bu ömre, hoyratça yaşadığım bu hayata. Yarım kalan yoksul sevdalara, düşlere, hayallere veda ederek... Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan. Limansız denizlerde meçhule giden bir gemi gibi. Sarmalayan rüzgarların, uyğuldayan fırtınaların eşliğinde. Gökte sessizce kayan bir yıldız gibi. Kırgın kalbimi, kanayan yüreğimi ve duvarda rengi solmuş bir fotoğrafımı bırakarak... Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan. Dalında tüneyen kuşlar kalır ardımda. Dağlarda otlayan ceylanlar. Kar beyazı papatyalar, fesleğenler, kır çiçekleri... Ve dağ yamaçlarında baş gösteren kardelenler kalır... Ve pervazlarımda dilinde dua düşmeyen güvercinler... Ve her gün yemini verdiğim bir sokak kedisi ağlayacak arkamdan... Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan... Heybeme doldurduğum pişmanlıklarla... Heybeme doldurduğum "ah keşkelerle"... Doyamadığım çocukluğuma, Geçip giden gençliğime, Mühür gözlü sevdiceğime hoşçakal diyemeden... Bir gün çekip gideceğim bu dünyadan... Abdurrahman Tümer |