Düş kesimi, mirim aldığın o soğuk duşun ertesi düşün sadece düşün ve taşın içindeki yıkık mimariden zemherilerde solmuş tüm düşlerinin de yasını tut hasreti iç cebine koy ve çak çakmağını uğurla yalnızlığını düş ekiminin bir günden de firar et ve doldur heybeni müsait bir yerde ineceksin madem sadece ilerle sadece adımlarını say, aymazlığında cihanın nice kulpu varsın taksınlar sana seyrettiğin manzaranın de keyfin çıkar

Muhtevası aşk olan sırdaş yalnızlığının bekası
Neye hasretse ne hacet
Ölümle değil cihanla el sıkış
Mutlak doğruların kaygı eşiğinde
Algılarını alabildiğine ütüle
Hele ki tıkandın mı da o algı eşiğinde
Tütsüle tüm heceleri
Tüten dumanında şehir vapurunun

İstimlak edilmiş hayallerinden de sökün eden
O aşamadığın yalnızlığın külüne yığsınlar
Ne kadar varsa ahvalinin öfkesini
Nüktesi saygınlığın
Hicrinde aşkın
O kehanet ki
Ebabil kuşlarından arakladığın asaleti
Simyacı yüreğinle as göğüs kafesine
Göğün de bir punduna getirdin mi salkım saçak bulutlarını
Otağını ser her birine

Sarmalında gizemin
Sarkık teninde yaşlı ve yaslı imgelerin
Sadece sus ve dinle ve er kemale
Münferit hangi duygunsa
Kolaçan ettiğin kadar arkanı
Meylet yarına
Meylet yeni hayallere
Gerçi son zamanlarda kuramadığın hangi hayalinse…

Ban ne varsa kalbine
Baltalasalar da coşkunu
Gaipten gelen sevincine asla küsme
Küsme de insanoğluna
Sabrınla eşleşen şükrüne delalet
Her şiir adeta sırtına geçirdiğin ipekten bir yelek
Tutkunla ör saçlarını
Varsın yağsın kar
Varsın hemhal olduğun kadar
Kaderi kederle eşleştiren iken ömür

Kayda geçsin ruhun
Eksilmeyen nazın niyazın
Umudunu saklı tuttuğun
Ufkun nezdinde
Sal yüreğini
Salla fenerini
Neferi olduğun yıldız kümesinden
Akça pakça teninden de bulutun
Ve işte neler neler nemalandığın
Gayri ihtiyari sevebilen tutkunun tutulsa da nutku
Boykot et zulmü
Beratını iste yalnızlığın külüne
Döktüğün gözyaşının

Yeniden yeşerebildiğin kadar
Yasını da kapı dışarı et
Mıntıkan
Ve mealin
Ve mizacından arda kalan
Şiirlerle örülü solsa da benzin
Varsın benzin dök ateşe
İlahi Aşkın teselli ettiği kadar
Tecelli edecektir illa ki nice mucize

Bir b/ölü iki iken aşk
Varsın bassınlar bam teline
Baskın nasıl ki basanındır
Bas sesinde cihanın
Minör hecelerin cihadı
Majör yalnızlığından derlediğin tüm şarkıları
Hatmettiğin kadar da kalbin isyanını
Depreşen her duygu için helallik iste kaleminden

Kale alın ya da alınma
Alnının akıyla yıkadığın kadar yalnızlığını
Varsın olsun mutluluk sair ütopya
Hülyalı bakışlarında
Meddücezrine talip olduğun hayatın
Neresinde ise
Bir ney sesi ya da bir semazen
Ritmine kaptır yüreğini, aşkın
Eşref saatinde buluştuğun şiirlerin
Külliyesinde çıkan yangın
Elbet külliyen yalan

Yâdında dünün
Azat et öfkeni sevgini
Azadesi sözcüklerin ve kalemin eksilmeyen diviti
Bir renk bir rakım
Ve hulasası hayallerin
Sadece bekle ve niyaz et
Arka sokaklarında esen rüzgârın
Hicvine sokul da aşkın
Yandığın kadar da yağacaktır rahmet
Belki bu gün belki yarından da yakın…


DOSTLARDAN NAMELER


Gecenin karanlığında yürümeyen,
Yalnızlığın yıldızlarla dansını anlayamaz.
Gökyüzü insanın kütüphanesi,
Sessizlik en yakın dostdur.
Yürekteki derin hislerle dolup taşan,
Kelimeleri sel olur kağıda dökülür,
Dizeler olur gönüllere ses olur,
Dünyalar arası düşler kurulur,
Yalnızlıkla buluşur içsel huzur.
Derin rüyalarda kaybolan,.....TEŞEKKÜRLER ERHAN ÇUHADAR HOCAM