MIZRAKLAR ÇUVALA!
MIZRAKLAR ÇUVALA!
Bana mı bu işler böyle geliyor Çakallar aslanı boğdu ha boğdu! Olmaz olmaz deme her şey oluyor Mızraklar çuvala sığdı ha sığdı! Şehirler yol olmuş yılkı atlara Yasal izin çıkmış kaçak katlara Bahçemizde biten yaban otlara Özgürlük güneşi doğdu ha doğdu! Menfaati varsa yalanı iyi Şahsı için fayda bulanı iyi Herkesin kendine geleni iyi Makineler inek sağdı ha sağdı! Buzağı sanmışlar koca katırı Dört ayaklı hayvanâttan ötürü Okumaz olmuşlar birkaç satırı Mandıraya gübre yığdı ha yığdı! Utanmanın vakti geçiyor gibi Yanar yüreklerde ateş kor gibi Peynir gemisiyle bu iş zor gibi Asır güne boyun eğdi ha eğdi! Gemi yan gidiyor bozulmuş dümen Tekneler yanaşmaz harabe liman Can simidi olmaz azıcık iman Bıçaklar kemiğe değdi ha değdi! Orantısız arzu, değil denginden Fukara şehittir, laflar zenginden Topraklar pörsümüş hâki renginden Marabaya mağlup beğ’di ha beğ’di! Kırk haramî yolu alsa destine Selam sabah keser eski dostuna Keyfe keder, zevk-ü sefâ üstüne Dikilen tüy değil tuğ’du ha tuğ’du! Şair ifşa eder pür melalini Malları sanırlar gök hilâlini Haram kazandırır terk helalini Taşlar da başlara yağdı ha yağdı! Murat Kahraman Murâdî 29.06.2024/İst. (FİKİR ÇİLESİ) |