ÇOCUKLUĞUM
ÇOCUKLUĞUM
I Geçmişe baktığımda bir hasrettir duyduğum, Bilmem geri döner mi, o masum çocukluğum? Geniş bahçe içinde, sıcak yuvamız vardı, Yanındaki bir arktan, tertemiz su akardı. Seher vakti bülbüller, gönlüme seslenirdi, Gönüldeki güllerim, sevgiyle beslenirdi. Öldüğünde tutardık, bir serçenin yasını, İçimizde duyardık ölümün havasını… II Dün ruhumda nedense, çocukluğum canlandı, İlk çemberim demirden, misketlerim camdandı. İlkokula gidişim, sanki daha dün gibi, Ömür karşı dağlarda, hızla batan gün gibi. Kucağında uyurduk, rahmetli ninemizin, Masalını dinlerdik, ak saçlı dedemizin. Ondan bize geçerdi bahadırca duygular, Fethederdi dünyayı ay yıldızlı ordular. Başımızda börkümüz, elimizde yay vardı, Dilimizde dualar, altımızda tay vardı. Masaldaki Türk beyi, vur deyince vururduk, Ağyar teslim olursa, kılıç çekmez dururduk. Dedem bütün ömrünü, bizim için vakfetti, Ecdadımın ruhunu, ruhumuza nakşetti. Bayrağımı gördükçe, hep onu hatırlarım, Geçmişin özleminde dile gelir sırlarım… III Komşu çocuklarıyla, çok yakın arkadaştık, Arkadaştan da öte, ölesiye sırdaştık. Bir ıslığa bakardı, sokakta toplanmamız, Yüz senelik çınarı, koca bir dev sanmamız. Top oynarken takımı, adımlarla yapardık, Oynamayı bileni, sırasıyla kapardık. Acıkınca yufkaya, ne bulursak dürerdik, Ya da somun ekmeğe, tereyağı sürerdik. Nefis salça yapardı, sonbaharda annemiz, Yemeğe katmak için, bereketli, tertemiz. Kazanlarda kıymalar, nar gibi kavrulurdu, Onun nefis kokusu, havaya savrulurdu… IV Merhum babam radyodan, her gün ajans dinlerdi, Hüzünle hatırlarım, ne de güzel günlerdi. Ey güzel Safranbolu’m, ey benim Çampınarı’m, Ey gönlümün Asya’sı, Beyatlı’m, Tanpınar’ım. Arif Nihat Asya’yla, Tuna’da at sulardık, Budin’e ağıt yakar, şehidlere ağlardık! Yahya Kemal işledi, şu gönlüme şiiri, Toprağı vatan yaptı, Türk’ün kutlu şairi. Tanpınar seslenirdi, yüreğime her gece, Taht kurardı kalbime, faniliğim gizlice! Güzel bir şiirinde “Günlerimiz” der şair, Giden ömrü anlatır, ne varsa ona dair… V Geçmişteki anılar gelip bağlar elimi, Ne zaman geri baksam, tutup kırar belimi. Kalakaldım ortada, çaresiz ve bağrı hun, Ayakları altında çıldırmış bir güruhun. Hiç olmasa olmaz mı, gönüllerde ihtiras? Kaplamasa ruhları, çılgınca bir inkıraz! Gurbetin efkârında ne yer kaldı ne de yâr, Sonsuzluğa yolcuyum, gezerim diyar, diyar. Şahit oldu aynalar, saçımdaki aklara, Diyorlar ki durma git, dönülmez uzaklara. Gönüldeki hasretim, dünlerimi aralar, Demir atmış kalbime, dün kokan hatıralar! YAŞAR ÖZKAN Safranbolu |
neneh. tarafından 29.6.2024 20:39:17 zamanında düzenlenmiştir.