![]() Yağmur Tanesinde İsmin Saklı
Ey benim yorulursam dahi ten sevincim
Ey gönlümün gülüşü en zor sınavlarım. Geçmişim menzil gibi dağ yatağında, Açıyor bak mavi mavi zambak tadında aşk. Çiçeklerin dikenli yerinden ellerimi tutan yâr. Tek yenilgim merhametini eksik edemediğim. Dağlar taşlar devrilse bile yokluğunu taşıdığım. Gönlümü senin dergâhın eyledim benim sultanım. Öyle çok güzelisin ki içimde bir tek gülüşünle, Yaktığın gibi söndürende yine sensin. Nasıl bir coşkusun alev alev yanan yüreğime. Gözünde hiç mi değeri olmadı izlersin öylece. Ey merhameti kıyıya vuran ayıl ölü uykudan. Kurudu göz pınarım kanarım yanarım uyan. Dönmez bilirim ruhum hep senin yolunda. Akşamın sessizleri kederleri alevli közünde, Bülbülüm çilesiyle taşıdı omzundaki tüm yükü. Bilmedin seni bile taşıyorum ya yüküm ağır. Durgunum yarınsız senden yoksul bir parçayım. Benim için bu yolda gitgide büyüyen nefesle, Umutsuzluk yok diyen bir yürekte taşıdım seni. Olurda bir kere bıkkınlık görsen acımadan uyar beni. Yorulursam söz veriyorum sana kendi elimle, Tetiği çeker maviyi kara bir çarşafla sararım. Cephelerimin tek yangını şehrimin tek ışığısın. Bu şehir öyle çok güçlüydü ki o gülüşünde. Ama yokluğunda eksik kaldım hemde çok fena. İyice bastırınca hasretinin demli güzelliği, Yedi kat yerin dibine girer dururum. Dehşet derecede değişir herşey bir anda, Tüm şeklim bozulur bambaşka bir yıkım gibi. Öyle bir an gelir ki içimde taşıdığım kalbim, Bir kuş gibi bir anda göğüs kafesinden kurtulur, Göğünde uçmak için can verir heyecanla. Bu şehirde hayalin oldukça esrarengizdir herşey. Seni görmek için geceleri ay ile savaşırım. Üç kuruşluk dünyada senin için şehrimi, Tüm yolları sokakları senle süsledim. Seni bir an unutmamak için gezdim dünyayı. Bulutların olmadığı bir gün bir gece olmadı. Akşamın batışında avuç içlerinde saklı, Sana benzeyen tüm çiçekleri topladım şehrinde. Bir akşam biter gece olur filizlenir özlemin. Aklıma yaprak yaprak eksikliğin düşer. Bitimsiz senli şiir yazmanın hazzı, Gizlenmiş gülüşlerinin kıyısında saklı. Devasa kaygılar çırpınsa da zindanım kara. Kalbimi ezeli hasretinin çukuruna attın. Dolunayı doğmayan evrenim gülüşüne dönük. Ay kararmış tenimde gün bilmediğim yerde. İndir ayın kanatlarından acının serenatını. Duyur hadi duyur evrene hükmeden haykırışlarımı. Seyret şimdi kan damlatır yıldızlarımın kıyısı. Neyin yarası neyin vurgunu boğaza takılı. Hangi özlem her gece çıkar dönüşsüz yollara. Nasıl bir özlem çatlatırcasına göğüs kafesi? Kanarken sızısında derininde gizlenmiş sancısı. Mavi hayatın kucağında sarılırken korku niye. Hangi yönden gelir ki bu ölümün soluğu soğuğu. Alemin en eskimiş yolcusu oldu ruhum. Göğsümde büyüyen kangren döngüsüyle, Bir şiir korkusuzca gezer azrailin eteğinde. İnci inci bırakır yer yüzü çölün de mazisini? Yaşanmamış umutlar neden ezer yüreği? Körpe gülüşlerde bırakılan iki kelam bir ağıt. Konuşturulmadan hükmü verilmiş bin yıllık cefa. Tenden güneşi soyunmuş ömür buzul aleme teslim. Geçer denilen sızıyla gün yüreğin tortusunda, Hep özleme dair kavgasıydı tek türküsü. Gün görmeden soldu gönlü yitik kalem. Bir mülteci gibi göçü sır oldu masal oldu. Ruhumun beklemediği hiçbir durak kalmadı. Tüm sokaklarda bu şehirde bir kendime geç kaldım. Her nefeste bir rüzgar gibi sana göçüyorum. Bilir misin yağmurların tanesinde adın saklı. Seni içimden değil kendimi terk ettim hep. Susmaktan avaz avaz içime haykırmaktan yoruldum. Kuşlar bile şarkılarını bu şehre söylüyor. Ölü ruhlar efkar demliyor gözlerimin mezarında. Yıkık bir duvar dibinde bile yandığımdın. İçimde sönmek bilmeyen tek yangındın. Sensizliğe yenilmek imkansız olsa da, Kendime yenilmekten çok korkuyorum. Şimdi içimde kendimi öldürülecek bir hisle, Elimden tutmadın yalnızlığımın eşiğinde. Saçlarımın aklarında gömdüm beyazı. İçimin mavisi senin okyanusun oldu artık. Tren garında devrilmiş vagonlar yıkıntısında, Gözlerimi bul sana bensizliği anlatsın. Şimdi içimden kendimi terk ediyorum. Ne tuhaf değil mi içimi senle doldurup, Sevdan için bile bile kendimi kaybettim. Vuslatın şafaklarına sakladım gülüşlerimi. Soluk bir ömrün külünü bir perinin, Gizli sihirli sözcüklerine emanet ediyorum. Mavi söğüt tarlasında buda bir şairin kelamıdır... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |
Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam nice şiirlere inşallah
Sonsuz sevgi ve saygılarımla