AĞLAMAK AĞLAMAYI AĞIRLIYORiçimdeki ses hiç durmadan yankılanıyor, sadece yanlı değil yanlışta, her şey rüya ya da hayalin dipsiz kuyusu, arada bir kulak vermek geliyor içimden, sonu gelmiyor, duyma diye diye, dilimde çürümüş bir patıska, ne yıkılmış, ne yıkılacak, göğe göğüs geriyorum, sanki çırpınan yürek değil, küçücük bir serçe kanadı, kanatsızlığım aklıma düşüyor, boynum düşüyor, sanki gökte içine alıyor beni, bulutların koynuna, mefta gibi seriyor serçe yüreğimi, kanatlarım kanatlara, yüreğim yüreksizlere, çarpıyor, çarp çarp, sonra masmavi bir deniz akıyor, günlü güneş dökülüyor, serçeler salınıyor, her biri bir parçamı gagalıyor, sanki uyan uyan gün çalıyor, sen hangi rüyayı taçlandırıyorsun, günü geceye vermeden, çift kanattım şimdi kanatsız, ayaklı ayaksız gazeteler bağırıyor, tik tok kapı çalıyor, mutfak anne zılgıtı ile çınlıyor, kirpiklerim ağır bir suyu sızdırıyor, ağlamak ağlamayı ağırlıyor, bir gün daha doğmadan bitiyor… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |