anlatona uzağı anlat kilimler gibi serilerek desenlere göçler veremeyene dudakları çatlayan gökte bir bulutu yağmurlardan tanesiz uçurtması fırtına eline yolu göster sabah ezanından vakit muhacir bir kağnının ardına anadoluya, çamurdan ayaklarıyla ona sevmeyi öğret taştan merdiveni adımlarken lahit senin ölemediğin yerde |
bir şeyler kopup senden. seni. kalbini bir boşluğa çevirip içini bir güzel ağlatıyorsa. darmadağın. ne bilim. öyle işte
anlatması kıyamet.
hürmetler.