Can Sıkıntısı
Bulanık düşler içinde yüzdüğüm anlar,
Zamanın eliyle çizilen boşlukta kaybolur. Ruhumun kuytusunda yankılanan sessiz sancılar, Can sıkıntısı, içimde derin bir kör kuyu olur. Gri bir gökyüzü, solgun bulutlar sarar beni, Her an, bir ömür gibi ağır gelir geçmez. Kelebeklerin renkli kanatları kırık, Ruhumun aynasında bir hüzün yansıması. Zamanın durgun sularında yüzerken ağır ağır, Boşluğun yankısı dolanır dört bir yanımda. Bir yaprak gibi savrulur kalbim rüzgâra, Gecenin içinde kaybolmuş bir yıldız misali. Sessizliğin ortasında çığlıklar gizlidir, Her biri, bir umut kırıntısı düşürür yere. Can sıkıntısının zengin çehresi, Gizli bir hazine gibi saklı derinliklerde. Düşlerimden bir şehir kurarım, Her köşesinde yalnızlık heykelleri. Ruhumun bahçesinde açmayan çiçekler, Her yaprağında bir ağıt, bir anı. Yalnızlık denizinin ortasında bir ada, Can sıkıntısının rüzgârıyla şekillenir. Sessizliğin melodisiyle sarılır ruhum, Bir an, sonsuzluğa uzanan ince bir çizgi. |