Gümüş Dalgalara Düşerken Solgun Bir Akşam dan Hüzün
.
. . . gümüş dalgalara düşerken solgun bir akşam dan hüzün bir martının kanatlarında kalmıştı renkleri bütün ümitlerin vefasız artık zaman ümitler düşlerden de çok uzaklarda solgun onlar da benim gibi, hatta benden daha da yorgun durgun sularında kalan bir mevsim olmalı yüreğimin hani nerede mutluluklar nerede o sevip sevildiğim seninle yüreğim de çırpınan ümitler değil artık bu gün öyleyse neden neye çırpınmakta ki , hala yüreğim oysa ki, sessizliği yırtıyorken martılar çığlık çığlık her dalga da , sanki daha da yorgun artık ümitlerim öylesine ıssız bir kumsal da saklanmış , yalnızlığımın belli belirsiz ve darmadağın her bir yerinde dalga dalga sesleri sana yarası saklı, sana sevdamın kayıp izleri bu , yüreğim de yalnızlığa tutsak bir akşam vakti gün karışırken geceye alıp gittiği sendin ben de ve yine , sanki karanlığın yalnızlığına o solgun resminle bir tuvalden koparırcasına bütün renkleri böylesine karartırken ümitleri seninle ama, öylesine de sensiz bir sevdayı yaşanası güzel bir sevgiyi belki de yaşamı, hayalleri düşleri, sevinçleri kısacası her şeyi her şeyi ... gün batarken gümüş dalgalara alıp da gitti karanlıklara mutluluklar dan geriye kalan sen deki bütün renkleri ve, ben deki bütün renkleri … Mert YİĞİTCAN Maltepe / istanbul 03 / 02 / 2008 15:30 |
hüzünlere arı gibi çalıyoruz şair...
tebrikler, saygımla...gönül sesiniz susmasın, maviler yüreğinize her daim...