rüzgar her vakit eserken yeryüzünde sıkıntıdan bunalan dünyaya inşirah verendi aslında hatırlatandı her zorluktan sonra bir kolaylık olduğunu ve Rabbinin bir nefes kadar yakınında olduğunu
sonsuzluğa giden bir başlangıçtı Hayy esmasının tecelli etmesiydi Rabbinin kuluna emanetiydi ruh nefesti ve nefes hissetmekti yaşadığını
bilmekti alınan ilk nefesle hayat yolculuğunun başladığını ve verilen her nefesle de sona yaklaşıldığını her nefes ebede doğru bir yoldu sonun içinde sonsuzluğa açılan kapıydı ceset olmaktan çıkarmaktı bedeni can olmaktı
can katmaktı ilk nefeste bedene… canlı kılmaktı tüm kainatı nefesteydi can canlılık ve hayat ve canlılıktı hayatın gayesi
kupkuru bir çamurdu beden noksan… hissiz… nefessiz… bir gayptı ruh alem-i emirden gelen mekanı olmayan… bir soluktu bedende
dünyaya can veren rüzgardı havayı nefese nefesi canlılığa dönüştürendi rüzgar Rabbin muhyi sıfatıyla yeryüzüne hayat bahşedendi Rahmanın sonsuz rahmetiydi hayatı var edendi ve yaşamı mümkün kılandı
müjdeler verendi susuzluktan kurumuş topraklara su zerrelerini bulutlara yükleyerek ölü bir beldeye sürükleyendi karanlıklar içinde bunalan kainata ferahlık verendi oluşan rahmet damlalarıyla içindeki hazineleri gösterendi küçücük tohumların
ölümden sonraki dirilmeyi hatırlatandı nisyanda olan biz insanlara bir lütuftu rüzgar… uçsuz bucaksız diyarlardan kokular getirerek insanoğluna güzellikler sunan getirdiği kokularla yüreğimize sevinç veren huzurdu
cennetin kokusuydu belki de rüzgarlarla birlikte gelip göğsümüzü genişleten… her lahza hissettirerek serinliğini hatırlatmaktı Rabbinin sonsuz varlığını
Rabbine el açıp dua eden Süleyman’ın emrindeki hikmetti rüzgar duanın Rahmanın katında kabul oluşuydu rızasını talep edince Rabbi tarafından verilen vesile-i rahmetti Ve Allah’ın kudretiyle beldeden beldeye dolaşarak içinde nimetler yaratan bir bereketti bir serinlikti rüzgar
sonra ateş ve nemrut ateşte ki ibrahime selametti Rabbi Rahim’den emirdi “Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrahîm” derin kuyuda yusufa gaib olmayan şahit uzak olmayan yakın mağlup olmayan galipti
rüzgar rızıktı… el açıp dua eden nasırlaşmış ellere rahmeti bekleyenlerin gözlerindeki sevinçti muazzam bir davetti dağlardan denizlere vadilerden ovalara feraha eriştirendi toza toprağa bürünmüş ruhumuzu sonsuz bir genişlikti rüzgar
hissetmemizi sağladı görmemizin mümkün olmadığı havayı dokundu gözlerimize, ellerimize, bedenimize bir mucizeydi kainatın nefes alıp vermesini sağlayan uzaklardan gelen ağlayan bir sesti rüzgar
baharda kuş seslerinin dallarda oluşturduğu eşsiz senfoniyi duyurdu yerler bembeyaz kesildiğinde soğuğun habercisiydi güzelliğe hasret kulaklarımıza sevgiyi, mutluluğu getirdi kimi vakit hüznün sesi acının çığlığıydı kimi vakit de günahlarımızdan af dilediğimiz soluk gözyaşımızı ötelere taşıyan bir hüzünlü sedaydı
seher vakti açılan pencerelerle evimize dolan hoş bir bad-ı sabaydı rüzgar
yeryüzünün sükunete erdiği bir anda latif bir esintiyle kainata seslenen hayata uyandıran tüm canlıları bu vakitte Mevla’ya açılan ellerdeki büyük boşluğa gelen esintiyle rahmet kondurdu bilinir ki seher yeliyle gaflet uykusundan uyanıp Rabb’e açılan ellerdir mağfiret edilip affedilen
ayrılık acısıyla ahu figan eden yakuba yusufunun kokusunu duyuran bad-ı saba aslında bir elçidir uzak diyarlardan haber getiren özlemi dile getirip vuslatı bekleyerek seher yelini beyitlere nakşedip selamı ulaştırandır mukaddes topraklara
sevinçle üzüntünün, mutlulukla hüznün, iyi ile kötünün bir arada bulunduğu dünyada bazen bir fırtınaydı canlılığı bitiren yakıcı bir ateşti rüzgar ağaçları sarartıp yok eden bazen de kavimleri yok eden bunaltıcı ,kupkuru bir rüzgar azap verici bir uğultuydu
şeytan ve adem havva ve cennet hüsuf ve kusüf… kazanma ve kaybetmeydi yakarış ve niyazdı abu hayattı rüzgar
rüzgar her haliyle sonsuzluktu… beka alemine gurbeti anlatırdı rüzgarın esmesiyle ses vermeye başlayan kamışlar koparılıp da ayrılınca sazlığından hasretle inlemeye başlayıp vuslatı beklerdi üfürülünce çıkan hu sesiydi
hu, ses vermekti hu bedene can ruha ferman demekti Rahmandan esen nefes demekti hu ilahi bir rüzgardı hu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hoş bir bad-ı sabaydı rüzgar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hoş bir bad-ı sabaydı rüzgar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.