Ana OğulBekar olan oğlana Sabah sofra kurulur Öğlen aç kalma diye Yağ ile bal dürülür Ana için evladı Servi söğüt dalıdır Odur dünyanın tadı Onun için yorulur Eğip alnından öper Yola yolcu ederken El açar dua eder İhtiyacı sorulur Ana temizler yıkar Oğlu sabah kapıdan Filinta gibi çıkar Kader ağı örülür ... Karşıdır pencereler Güneş batar ay doğar Kapanınca perdeler Çok hayaller kurulur Taş yerini bulmuştur Yuvanın temelinde Maksat hasıl olmuştur Akan sular durulur Kına yakar eline Gözyaşları içinde Kurban verir geline Dudakları burulur Anayı alır sızı Aç kalır susuz kalır Nasıl bakar el kızı Hasedinden yarılır Anası endişeli Oğlum beni arar mı ? Oğlu gayet neşeli Ana biraz darılır ... Düşmüştür bir periye Kurtulunca anadan Dönüp bakmaz geriye Ana öcü görülür İlk zaman yol gözlenir Eşiği atlayınca Hemencecik özlenir Akşama zor varılır Karınca kararınca Günler geçip gidiyor İşler sarpa sarınca Kuşku yeis dirilir Önce dünyanın tadı Sonra kapı mandalı Odun olmuştur adı Kıymık kıymık kırılır Cicim ayı geçince Kızıla döner kusmuk Kızılcığı içince İpler biraz gerilir Kahvaltıda simit çay Öğlen aç tok arası Akşama ayrılır pay Ayrı yatak serilir Sabah çıkarken evden Cüzdanı ters çevrilir Kapı çarpar arkadan Bir de tekme vurulur Zaman geçtikçe tatlar Kekremsi bir hal alır Üste çıkar inatlar Aşka mola verilir Çocuklar bölüşülür Oğlan sana kız bana Tarihe not düşülür Dönemece girilir .... Yıllar geçer aradan Saçları ağarsada Korumuştur Yaradan Anasına sarılır Ak güvercin uçunca Baka-kalır ardından Ay bacayı geçince Hikmetine erilir ... İki cennet arası Kapıları kapalı Alınınca darası Arasat’a sürülür Gözyaşı oluk oluk Pişmanlık para etmez Ziyan olur mutluluk Orta yerden cırılır Odun biter köz biter Tütmez artık ocağı Söylenecek söz biter Ana aşkı dirilir "Ağzı olan konuşur" Ocakta dedi-kodu Gül dalında kokuşur Dikenleri derilir Ana girer devreye Boynu düzelsin diye Haber salar çevreye Taşlar tekrar karılır 2702/2024 - İ.ANİK |