DELİ DİVANE
o anlar gelince aklım ruhuma
çaresiz kalıp hükmedemiyor sevgi meftunu ruhum aklımdan zinciri kırıyor bu hallerimi seviyorum iyiki yaşıyorum diyorum insan oduğuma sağlıklı olduğuma serseri ve naif ruhuma sevdalanıyorum beni böyle yaratan tanrıma şükrediyorum dertlerimi sıkıntılarımı kovuyorum deli divane oluyorum şafak vaktinin göğü aydınlatan ışığını musluktan firar eden damlanın sesini ağzı emzikli bebek gülüşünü dizelerimi yazdığım cilası eskimiş masamı çay yanı çıtır simitin tadını susama ortak serçenin tavrını güllere sarılmış hanımelinin kokusunu polene bulanmış işçi arın çoşkusunu ılgıt ıldıt esen sabah yelinin savurduğu taze açmış ıhlamur dallarının rayihasını tanrıma şükür görüyorum duyuyorum hissediyorumı pimanlıklarımı kovuyorum deli divane oluyorum dedem diyerek sarılan torunumu içten bir merhaba diyen komşumu telefonla arayan silah arkadaşımı paletimdeki renkleri şiirlerimdeki dizelerimi kadrajladığım fotoğraflarımı çizdiğim karikatürlerimi gönlümdekileri döktüğüm kareli defterimi tepesi silgili kalemimi boyama yaptığım fırçalarımı her zaman kirli olan yakın gözlüğümü yarimin güldüğünde gamzesini ışık dolu bakışını ortak sevdiğimiz şarkıların çalışını çok seviyorum deli divane oluyorum ne insanlığın hali ne memleketin ahvali ne ağrıyan dizlerim ne az gören gözlerim ne kankam gibi olan boy ayarlı bastonum hepsini unutuyorum deli divane oluyorum amma gel gelelim aklım rahat durmuyor bu anlık deli divaneliğim üç beş düzgün nefes gibi sürüyor aceleyle son buluyor iblis halime kıs kıs gülüyor aklım kıskıvrak yakalıyor ruhumu hemen ters kelepceyi vuruyor beni istemediğim gerçeğe mahkum ediyor acılara gark oluyorum kahroluyorum |