Hayalet ve Bilinmeyen
Bir rüyanın içindeydi
Ya da o hayali Çağırmıştı bilinmez Uzaklardan kadını Belki de Bir tecelli gibi O vagonda Bir kabus değildi Gördüğü Onun için O en yürekten En sabırla Duayla Bu dünyadan, olmasa.da İtikatla Onure etmekti, oysa Bu kadar yürekten Hissederken, çağrısını Gördüğü Bir yazarın, hayal sureti Onun temsili Anısı Davası, yad’ı… Nerden anımsıyordu Peki, izlerini Emanet gibi Saklamışmıydı, içinde sözlerini Yıllar geçmişti Oysa yüreğini acıtıyordu Her kazışında Mezarını Ne zaman Düşünde, farazi Okusana, duysana beni, dese Çekse topraklarına sesi Sadece yaşlar süzülüyordu O buz tutmuş Yüzünü, ellerini, Nice sevdiklerini öptüğü Okşadığı gibi Öpercesine Oysa tek istediği Anlaya’ bilmekti Başına gelenleri Çektiklerini Ne safça, aptalca Bir gafletti Ya Rabbi Ne yüreği yakan Bir aldanış Kandırış, duygularını Bilmemek günah mıydı Bir ses ver dedim Ya … Bunca zaman Bu kadar Kaybetmezdi Kendini Canını . . Ve sizi sevdim Seveceğim Dedi, ne olursa Olsun… Sonsuzca…. |