Yok oldu bir millet, kalmadı taş üstünde taş,
Dön bir bak Gazze’ye, sözüm sana arkadaş.

Vahşetin son kertesi, inliyor küre-i arz,
Emri hak biliriz, küfrün katli farzdır farz.

Baktıkça kan gözleri, bu mücrimin haline,
Sükut-u hayal çizer, gönlümün tuvaline.

Hüznü tarif imkansız, teselli zor... arama,
Kalpler bozuk, düzen yok, insan batık harama.

Can verirken masumlar, Siyonist’in elinde,
Gıpta etsin melekler, sonsuzluk tünelinde.

Her bir yetim için boyunlar, başlar eğilsin,
İnlesin Tebbet’ler fezâda, arşı titretsin.

Doysun çorak gönüller, nurlu silüetine,
Hakkını öyle ver ki, ruhların ru’yetine.

Kıyamet gün sayıyor, zaman nefes nefese,
Son demde artık âlem, hazır gibi o sese.

Hani böyle diyor ya hadis "küfür tek millet",
"Murdar temizlenir" diye, müjdeliyor âyet.

Yedisinden yetmişe her ferdiyle bir ordu,
Ölüm müddet, ecel hak, çünkü şehâdet zordu.

Mübareksin Filistin... ne kutlusun Ey Gazze..!
Yıkılmaz bendin senin, sarsılsan da bir nebze.

Bu bir yemin andolsun, bu insanlık ilânı,
İmanlı yürekler bilir, bu Hak’ kın planı.

Ya Rab..! Odur ki duam... Ümmet sana emanet,
Kalplere sekin gönder, aklımıza selamet.

Cümlelerim perişan, peltelerken lisanım,
Sana bin dualarla, bu düzene isyanım.

Ey İsrail..! Alçaksın, aşşağlıksın, zilletsin,
Sen ne vicdansız bir millet, nasıl bir illetsin.

Kur’an’dan onca kıssa, bir parça hisse alsan,
Bel bağlanmaz Gargat’a, aklı kalbinde olsan.

Yıkılasın İsrail, kahrolasın, bitesin,
Ümmet ahı var sende bunu böyle bilesin.

Eylül Meral YAĞMUR