Yine Tavşanlar ÇizŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgilimle ayrıldığım bir dönem olmuştu. Bu zaman dilimindeki zihnimden bir kare niteliğinde, Nazım Hikmet’in, "Halen vakit varken gülüm" adlı eserinden esinlenerekten ve nispeten aşırı ileri seviye bir Türkçe kullanmadan ve hece ölçüsü olmadan bir şiir yazdım. Ayrıca sanırım anlamışsınızdır ama kendisi bir ressamdır ve çok güzel tavşan resmi çizer :)
Bir ayrılık şiiriydin velhasıl, şimdi bana senden başka ne lazım, biraz laçkasın ve aşka inancımsın, tadını sevdiğim tek ilacımsın. Gel yine benim ol, yine tavşanlar çiz. Yeniden gülümse bana o şirin yüzünle, yokluğunda kimsesizdim sadece sigara ve hüzünle. Tokluğumla açlığım bir olurdu yokluğunda, bir tebessüm biterdi yüzümde, bazen sarhoş olup beni yokladığında. İnan üzgünüm bazen seni fazla zorladığımdan, ikimizde bıktık nihayetinde hayatın zorluğundan, veya ilerleyen yaşımızın sorumluluklarından. Şimdi herşey tamamsa, gel yine benim ol, yine tavşanlar çiz. Karşına geçince, ağzım düğümlenir kelimeler mahsur kalır. Aşkın nezarethanesinde bir benim gönlüm mazlum sanırım. Güven bana, herkes seni bıraksa da bir ben sana mesud kalırım. Benim için karmaşık bir bulmacasın, içimdeki amansız kargaşasın, peki beni gerçekten anlarmısın? Güven bana kadın, elimden tut ve benimle adımını at, belinden kavrayım seni ve ufuklara bakalım, batan güneşe karşın yatalım, aklımıza irtica etsin, o Japon yazar, merak etme daima sohbetin sarar, sakın unutma, hasret kalbe zarar. Kapkaranlık bir mezar benim yerim, eğer seni tutamıyorsa bu tombik elim. Anlayacağın, seviyorum seni, gel yine benim ol, yine tavşanlar çiz. |