MUTLAK BİR BİLDİĞİ
Sökün etmiş kaderime hicranım;
Çekilen her çile kardır elbette… ‘La Tahzen’ kelamı veren Rabbimin; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Sabah ezanını duyuran sesin; Ruhumu şükürle doyuran sesin; ‘Haydi, ya Bismillah’ buyuran sesin; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Çalışmak ibadet denen çağrının; Menekşede morun gülde sarının; Diyar diyar gezen yorgun arının; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Başımıza gelen derdin, elemin; Dertlere dermanı yazan kalemin; Selamünaleyküm diyen kelamın; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Bülbülün feryadı, dikeni, gülün; Şükürden başka söz bilmeyen dilin; Düşene merhamet uzanan elin; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Kapıyı vaktinde çalan ecelin; Emanet almaya gelen ecelin; Nihayet yüzlere gülen ecelin; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Huzura ermeden çatılan kaşın; Tövbe makamıyla dökülen yaşın; Beş vakit rükûyla eğilen başın; Mutlak bir bildiği vardır elbette… Ali ALTINLI – 29.05.2024 Saat: 16:49 |
Saygılar