2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
447
Okunma
Ah Leyli
gün kurusu serinliğinde
bir mezar taşı vefasıyla beklerken seni
bu yağmurlar gider
bu rüzgar, eflatun ve eylül
bu güz de ölür
Ah Leyli
bu yalnızlık çift kişilik değildir
bu kadifeler bu inat...
ve kış geçer, yaşamın en ıslak yerinden
adına şiir yazılmamış çiçekler solar
Ah Leyli
yüzünde üşüyen güneş lekesi
derledim güzel sözler yırtılmış cümlelerden
ay ışığı, gök mavisi, kuş sesi...
birde bir yorgunluk belirtisi
âmâ gözlerinde mesafelerden
Ah Leyli
bir acı ıstırap bir ince düğüm
boyamış saçlarını ıssızlığın rengine
gün eskir, gece ağlar acılarsa kördüğüm
müphemlere dökülen hıçkırığın rengi ne?
Ah Leyli
düşerken tutunur insan
müsrif bakışların uğradığı gonca güller incinir
dönsen ellerinde eksilmez hüznüm
yokluğun ömrüme sonbahar olur
Ah Leyli
tut ki seni sürgün tadında sevdim
öyküm şefkatinde acını taşır...
ha taştı ha taşacak içimdeki sır
suyun şefkati sel olana kadardır...
5.0
100% (9)