KIRIK RUHLAR ALFABESİ...Her düş bir yengidir bir aldatı, ey ulu Keykubat: Ulvi imgelerde kaybolmuşluğun yasındayım Bir y/asa mahiyetinde terk ediliş Cılkı çıkmış yalancı aşkların inhisarında Sudan çıkmıştır yengilerim yangın yeri İhtimal dâhilinde Zinhar teselli bulduğum iken ölüm Göğün de mendireği Soluk düşler sokağının Çaprazında yanan ateşin Süregelen yenilgisi Zarif bir tınıdır hem aldatılmışlığım Aşkın aksanı olur mu hem? Hiçliğin zaruri fısıltısı Had safhada bir kayra zanların inhisarı Düşlerin düşlemsel seyri Yanık kokan sesinde Saklıyım kırlangıçların Ve kır saçlı doğanın bitiminde Metruk heceler iken sökün eden Zifirisi yalnızlığın Zikrine denk düştü mü de fikrin En caydırıcı müebbettir kalemin Yediği Yetmedi Yağmalandığı Kırık ruhlar alfabesi Elbet sıradanlığın d/ağlandığı Kör noktası cihanın Zaruri bir teslimiyet değil hem benimki Meylettiğim kırlangıçlar sokağı Bir güfte iken hayatın resmedilişi Bir ukde iken sözcüklerin esintisi Aldatı yüklü ne çok alıntı Çarpık gülüşler meyhanesi Her kadehte saklı ziyafet Zil zurna hem sarhoş hem çengi Hem de ısrarla çalan o melodi Bir kıvam ki aşk Bir kıyım ki özlem Yoktan var edene sarılışım Sararışım Sancılı bir doğum misali Ölümün iç sesinde Sanrılar bitiminde Göğe tempo tutan bir leylek misal Katında aşkın Kat izinde cihanın Her gün her künye her istişare Ölümsüzlüğe meyletsem ne ki ne Ölümün irade dışı Tutanaklarında Hazzın değil kayıpların mezarında Bir menkıbe Bir çalıntı iklim ki Yalan yüklü heybesi insanın Yakaransa o mazlum tek Sahibine Ulaşmanın vardiyasında tek çelişki Sondan başa meyleden Baştan sona cenk eden Bir beyit Bir kebir Bir de kabir Kibrinden infilak ederken ömür Yakut gözlerinde sessizliğin Yalnızlığın dikitlerinde taş kesen Zemherinin idam fermanı Yandan çarklı bir gülüş olsa ne ki aşk? Yanan ateşin seyrinde Yanık merhemi misali yazılan her şiir Kanaat ettiği kadar şair Kanattığından öte kandığı |