İğdiş Sokak Şarkılarından Seçmeler…// Lanet olası bir kumar gecesinde tanımıştı onu! Kupa Kızı olarak kaldı bu yüzden Ölümsüzlüğünü tek gece de kaybetmişliğinin adı… // . . . Tahrik ediyordu ruhunu papatya tütsüsü Bir dolu kahkaha arasından sadece onun ki düştü gözlerine Bilinmezine her koşulda rest çeken kumarbaz kalbi Binlerce Hezarfen kanadıyla cesurca yükseliverdi gökyüzüne yeniden Cehennem ateşini tükenmez kösnüsü ile yaktı Sibirya buzullarında… Sıcağından nefessiz kalan son nesil imparator penguenler Çaresizce göç ettiler güney sahillerine Ne de olsa Alıyor oldukları her nefes bir umuttu devamına dair nesillerinin! Süte susamış bir yılan gibi tıslayarak yaklaştı ona Ve fısıldadı Hindistan cevizi kokan kulağına: -Ne çıkar ki ölsek şu an? -Diyorum ki yani; Bir pelikanın sırtına bindiğinden beri Tanrı Dayanılmaz olur arzuların inançlarla dansı Bu yüzden Mutlak seyretmek ister bu uyumsuz adımlardaki muhteşem ironiyi -Hadi gel ve bana gidelim! . . . Kadim bir günahın yörüngesine takıldı ruhları Yiten zaman dilimlerinde seviştiler hiç konuşmadan Zevk bahçelerinde dörtnala koşturan doru aygırken biri Bir diğeri al kısraktı boyunduruğa vurulmuş İçtensiz dualarla yumuşatarak korkaklıklarını Tek kürekli bir kayık varımsızlığında devinip durdular geceler boyu Ki En mahrem yerlerinde yaşadıkları hazların Düğümlediler rüzgarın hoyrat ellerini çıplak bedenlerine Masum bir akşamsefasının o en zamansız hüznünde Süzülüp karıştı toprağa g/özyaşları Hevenk hevenk yalanlar sarkıttılar ruh duvarlarından Belki de son vermek için piçliğine henüz doğmamış bir çocuğun Söylenmemiş ya da sahipsiz şarkılar aradılar ülke ülke Birisi sadakat bilmez azgın döl kaynağına… Şefkat bilmez kuduz rahmine bir diğeri… İğdiş enzimli eriyikler enjekte ettiler her sevişme ertesi! (Yıldıray Kızıltan) |
Of dedirtti
Ve ardından bir sürü sinkaflı kelimeler gelmek istedilerse de stop dedim
Astım
Kalakaldılar...
Ah bu şarkılar ah...
Susmasın dahi kalem
Tebriklerimle bissürü 🦋